bütüncül

Turkish

Etymology

From bütün (“all”) +‎ -cül (adjective-forming suffix).

Pronunciation

• IPA^(key): /by.tynˈdʒyl/
• Hyphenation: bü‧tün‧cül

Adjective

bütüncül

1. totalitarian

   Synonym: totaliter

2. holistic

   Synonym: holistik

Declension

predicative forms of bütüncül

present tense
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I am)	bütüncülüm	bütüncül müyüm?	bütüncül değilim	bütüncül değil miyim?
sen (you are)	bütüncülsün	bütüncül müsün?	bütüncül değilsin	bütüncül değil misin?
o (he/she/it is)	bütüncül / bütüncüldür	bütüncül mü?	bütüncül değil	bütüncül değil mi?
biz (we are)	bütüncülüz	bütüncül müyüz?	bütüncül değiliz	bütüncül değil miyiz?
siz (you are)	bütüncülsünüz	bütüncül müsünüz?	bütüncül değilsiniz	bütüncül değil misiniz?
onlar (they are)	bütüncül(ler)	bütüncül(ler) mi?	bütüncül değil(ler)	bütüncül değiller mi?
past tense
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I was)	bütüncüldüm	bütüncül müydüm?	bütüncül değildim	bütüncül değil miydim?
sen (you were)	bütüncüldün	bütüncül müydün?	bütüncül değildin	bütüncül değil miydin?
o (he/she/it was)	bütüncüldü	bütüncül müydü?	bütüncül değildi	bütüncül değil miydi?
biz (we were)	bütüncüldük	bütüncül müydük?	bütüncül değildik	bütüncül değil miydik?
siz (you were)	bütüncüldünüz	bütüncül müydünüz?	bütüncül değildiniz	bütüncül değil miydiniz?
onlar (they were)	bütüncüldüler	bütüncül müydüler?	bütüncül değildi(ler) / değillerdi	bütüncül değil miydiler?
indirect past
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I was)	bütüncülmüşüm	bütüncül müymüşüm?	bütüncül değilmişim	bütüncül değil miymişim?
sen (you were)	bütüncülmüşsün	bütüncül müymüşsün?	bütüncül değilmişsin	bütüncül değil miymişsin?
o (he/she/it was)	bütüncülmüş	bütüncül müymüş?	bütüncül değilmiş	bütüncül değil miymiş?
biz (we were)	bütüncülmüşüz	bütüncül müymüşüz?	bütüncül değilmişiz	bütüncül değil miymişiz?
siz (you were)	bütüncülmüşsünüz	bütüncül müymüşsünüz?	bütüncül değilmişsiniz	bütüncül değil miymişsiniz?
onlar (they were)	bütüncülmüşler	bütüncül müymüşler?	bütüncül değilmiş(ler) / değillermiş	bütüncül değil miymişler?
conditional
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (if I)	bütüncülsem	bütüncül müysem?	bütüncül değilsem	bütüncül değil miysem?
sen (if you)	bütüncülsen	bütüncül müysen?	bütüncül değilsen	bütüncül değil miysen?
o (if he/she/it)	bütüncülse	bütüncül müyse?	bütüncül değilse	bütüncül değil miyse?
biz (if we)	bütüncülsek	bütüncül müysek?	bütüncül değilsek	bütüncül değil miysek?
siz (if you)	bütüncülseniz	bütüncül müyseniz?	bütüncül değilseniz	bütüncül değil miyseniz?
onlar (if they)	bütüncülseler	bütüncül müyseler?	bütüncül değilseler / değillerse	bütüncül değil miyseler?

Derived terms

• bütüncüllük

 

Further reading

• “bütüncül”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu