üzümlü

Turkish

Etymology

From üzüm +‎ -lü.

Adjective

üzümlü

1. Made with grapes or raisins.

Declension

predicative forms of üzümlü

present tense
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I am)	üzümlüyüm	üzümlü müyüm?	üzümlü değilim	üzümlü değil miyim?
sen (you are)	üzümlüsün	üzümlü müsün?	üzümlü değilsin	üzümlü değil misin?
o (he/she/it is)	üzümlü / üzümlüdür	üzümlü mü?	üzümlü değil	üzümlü değil mi?
biz (we are)	üzümlüyüz	üzümlü müyüz?	üzümlü değiliz	üzümlü değil miyiz?
siz (you are)	üzümlüsünüz	üzümlü müsünüz?	üzümlü değilsiniz	üzümlü değil misiniz?
onlar (they are)	üzümlü(ler)	üzümlü(ler) mi?	üzümlü değil(ler)	üzümlü değiller mi?
past tense
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I was)	üzümlüydüm	üzümlü müydüm?	üzümlü değildim	üzümlü değil miydim?
sen (you were)	üzümlüydün	üzümlü müydün?	üzümlü değildin	üzümlü değil miydin?
o (he/she/it was)	üzümlüydü	üzümlü müydü?	üzümlü değildi	üzümlü değil miydi?
biz (we were)	üzümlüydük	üzümlü müydük?	üzümlü değildik	üzümlü değil miydik?
siz (you were)	üzümlüydünüz	üzümlü müydünüz?	üzümlü değildiniz	üzümlü değil miydiniz?
onlar (they were)	üzümlüydüler	üzümlü müydüler?	üzümlü değildi(ler) / değillerdi	üzümlü değil miydiler?
indirect past
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I was)	üzümlüymüşüm	üzümlü müymüşüm?	üzümlü değilmişim	üzümlü değil miymişim?
sen (you were)	üzümlüymüşsün	üzümlü müymüşsün?	üzümlü değilmişsin	üzümlü değil miymişsin?
o (he/she/it was)	üzümlüymüş	üzümlü müymüş?	üzümlü değilmiş	üzümlü değil miymiş?
biz (we were)	üzümlüymüşüz	üzümlü müymüşüz?	üzümlü değilmişiz	üzümlü değil miymişiz?
siz (you were)	üzümlüymüşsünüz	üzümlü müymüşsünüz?	üzümlü değilmişsiniz	üzümlü değil miymişsiniz?
onlar (they were)	üzümlüymüşler	üzümlü müymüşler?	üzümlü değilmiş(ler) / değillermiş	üzümlü değil miymişler?
conditional
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (if I)	üzümlüysem	üzümlü müysem?	üzümlü değilsem	üzümlü değil miysem?
sen (if you)	üzümlüysen	üzümlü müysen?	üzümlü değilsen	üzümlü değil miysen?
o (if he/she/it)	üzümlüyse	üzümlü müyse?	üzümlü değilse	üzümlü değil miyse?
biz (if we)	üzümlüysek	üzümlü müysek?	üzümlü değilsek	üzümlü değil miysek?
siz (if you)	üzümlüyseniz	üzümlü müyseniz?	üzümlü değilseniz	üzümlü değil miyseniz?
onlar (if they)	üzümlüyseler	üzümlü müyseler?	üzümlü değilseler / değillerse	üzümlü değil miyseler?

Further reading

• “üzümlü”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu