abartılmak

Turkish

Pronunciation

• Hyphenation: a‧bar‧tıl‧mak

Verb

abartılmak (third-person singular simple present abartılır)

1. passive of abartmak

Conjugation

Conjugation of abartılmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			abartılmak
impersonal participle	imperfective		abartılan
	perfective		abartılmış
	prospective		abartılacak
personal participle	non-prospective		abartıldığım	abartıldığın	abartıldığı	abartıldığımız	abartıldığınız	abartıldıkları
	prospective		abartılacağım	abartılacağın	abartılacağı	abartılacağımız	abartılacağınız	abartılacakları
verbal noun			abartılma
way of doing			abartılış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	abartılırım	abartılırsın	abartılır	abartılırız	abartılırsınız	abartılırlar
		imperfective	abartılıyorum	abartılıyorsun	abartılıyor	abartılıyoruz	abartılıyorsunuz	abartılıyorlar
	past	perfective	abartıldım	abartıldın	abartıldı	abartıldık	abartıldınız	abartıldılar
		imperfective	abartılıyordum	abartılıyordun	abartılıyordu	abartılıyorduk	abartılıyordunuz	abartılıyorlardı (or abartılıyordular)
	future		abartılacağım	abartılacaksın	abartılacak	abartılacağız	abartılacaksınız	abartılacaklar
inferential	perfective		abartılmışım	abartılmışsın	abartılmış	abartılmışız	abartılmışsınız	abartılmışlar
	aorist		abartılırmışım	abartılırmışsın	abartılırmış	abartılırmışız	abartılırmışsınız	abartılırlarmış (or abartılırmışlar)
	imperfective		abartılıyormuşum	abartılıyormuşsun	abartılıyormuş	abartılıyormuşuz	abartılıyormuşsunuz	abartılıyorlarmış
conditional	simple		abartılsam	abartılsan	abartılsa	abartılsak	abartılsanız	abartılsalar
	perfective		abartılsaydım	abartılsaydın	abartılsaydı	abartılsaydık	abartılsaydınız	abartılsaydılar
optative			abartılayım	abartılasın	abartıla	abartılalım	abartılasınız	abartılalar
progressive			abartılmaktayım	abartılmaktasın	abartılmakta	abartılmaktayız	abartılmaktasınız	abartılmaktalar
necessitative			abartılmalıyım	abartılmalısın	abartılmalı	abartılmalıyız	abartılmalısınız	abartılmalılar
imperative				abartıl	abartılsın		abartılın	abartılsınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	abartılır mıyım?	abartılır mısın?	abartılır mı?	abartılır mıyız?	abartılır mısınız?	abartılırlar mı?
		imperfective	abartılıyor muyum?	abartılıyor musun?	abartılıyor mu?	abartılıyor muyuz?	abartılıyor musunuz?	abartılıyorlar mı?
	past	perfective	abartıldım mı?	abartıldın mı?	abartıldı mı?	abartıldık mı?	abartıldınız mı?	abartıldılar mı?
		imperfective	abartılıyor muydum?	abartılıyor muydun?	abartılıyor muydu?	abartılıyor muyduk?	abartılıyor muydunuz?	abartılıyorlar mıydı?
	future		abartılacak mıyım?	abartılacak mısın?	abartılacak mı?	abartılacak mıyız?	abartılacak mısınız?	abartılacaklar mı?
inferential	perfective		abartılmış mıyım?	abartılmış mısın?	abartılmış mı?	abartılmış mıyız?	abartılmış mısınız?	abartılmışlar mı?
	aorist		abartılır mıymışım?	abartılır mıymışsın?	abartılır mıymış?	abartılır mıymışız?	abartılır mıymışsınız?	abartılırlar mıymış?
	imperfective		abartılıyor muymuşum?	abartılıyor muymuşsun?	abartılıyor muymuş?	abartılıyor muymuşuz?	abartılıyor muymuşsunuz?	abartılıyorlar mıymış?
conditional	simple		abartılsam mı?	abartılsan mı?	abartılsa mı?	abartılsak mı?	abartılsanız mı?	abartılsalar mı?
	perfective		abartılsa mıydım?	abartılsa mıydın?	abartılsa mıydı?	abartılsa mıydık?	abartılsa mıydınız?	abartılsalar mıydı?
progressive			abartılmakta mıyım?	abartılmakta mısın?	abartılmakta mı?	abartılmakta mıyız?	abartılmakta mısınız?	abartılmaktalar mı?
necessitative			abartılmalı mıyım?	abartılmalı mısın?	abartılmalı mı?	abartılmalı mıyız?	abartılmalı mısınız?	abartılmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			abartılmamak
impersonal participle	imperfective		abartılmayan
	perfective		abartılmamış
	prospective		abartılmayacak
personal participle	non-prospective		abartılmadığım	abartılmadığın	abartılmadığı	abartılmadığımız	abartılmadığınız	abartılmadıkları
	prospective		abartılmayacağım	abartılmayacağın	abartılmayacağı	abartılmayacağımız	abartılmayacağınız	abartılmayacakları
verbal noun			abartılmama
way of doing			abartılmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	abartılmam	abartılmazsın	abartılmaz	abartılmayız	abartılmazsınız	abartılmazlar
		imperfective	abartılmıyorum	abartılmıyorsun	abartılmıyor	abartılmıyoruz	abartılmıyorsunuz	abartılmıyorlar
	past	perfective	abartılmadım	abartılmadın	abartılmadı	abartılmadık	abartılmadınız	abartılmadılar
		imperfective	abartılmıyordum	abartılmıyordun	abartılmıyordu	abartılmıyorduk	abartılmıyordunuz	abartılmıyorlardı
	future		abartılmayacağım	abartılmayacaksın	abartılmayacak	abartılmayacağız	abartılmayacaksınız	abartılmayacaklar
inferential	perfective		abartılmamışım	abartılmamışsın	abartılmamış	abartılmamışız	abartılmamışsınız	abartılmamışlar
	aorist		abartılmazmışım	abartılmazmışsın	abartılmazmış	abartılmazmışız	abartılmazmışsınız	abartılmazlarmış
	imperfective		abartılmıyormuşum	abartılmıyormuşsun	abartılmıyormuş	abartılmıyormuşuz	abartılmıyormuşsunuz	abartılmıyorlarmış
conditional	simple		abartılmasam	abartılmasan	abartılmasa	abartılmasak	abartılmasanız	abartılmasalar
	perfective		abartılmasaydım	abartılmasaydın	abartılmasaydı	abartılmasaydık	abartılmasaydınız	abartılmasaydılar
optative			abartılmayayım	abartılmayasın	abartılmaya	abartılmayalım	abartılmayasınız	abartılmayalar
progressive			abartılmamaktayım	abartılmamaktasın	abartılmamakta	abartılmamaktayız	abartılmamaktasınız	abartılmamaktalar
necessitative			abartılmamalıyım	abartılmamalısın	abartılmamalı	abartılmamalıyız	abartılmamalısınız	abartılmamalılar
imperative				abartılma	abartılmasın		abartılmayın	abartılmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	abartılmaz mıyım?	abartılmaz mısın?	abartılmaz mı?	abartılmaz mıyız?	abartılmaz mısınız?	abartılmazlar mı?
		imperfective	abartılmıyor muyum?	abartılmıyor musun?	abartılmıyor mu?	abartılmıyor muyuz?	abartılmıyor musunuz?	abartılmıyorlar mı?
	past	perfective	abartılmadım mı?	abartılmadın mı?	abartılmadı mı?	abartılmadık mı?	abartılmadınız mı?	abartılmadılar mı?
		imperfective	abartılmıyor muydum?	abartılmıyor muydun?	abartılmıyor muydu?	abartılmıyor muyduk?	abartılmıyor muydunuz?	abartılmıyorlar mıydı?
	future		abartılmayacak mıyım?	abartılmayacak mısın?	abartılmayacak mı?	abartılmayacak mıyız?	abartılmayacak mısınız?	abartılmayacaklar mı?
inferential	perfective		abartılmamış mıyım?	abartılmamış mısın?	abartılmamış mı?	abartılmamış mıyız?	abartılmamış mısınız?	abartılmamışlar mı?
	aorist		abartılmaz mıymışım?	abartılmaz mıymışsın?	abartılmaz mıymış?	abartılmaz mıymışız?	abartılmaz mıymışsınız?	abartılmazlar mıymış?
	imperfective		abartılmıyor muymuşum?	abartılmıyor muymuşsun?	abartılmıyor muymuş?	abartılmıyor muymuşuz?	abartılmıyor muymuşsunuz?	abartılmıyorlar mıymış?
conditional	simple		abartılmasam mı?	abartılmasan mı?	abartılmasa mı?	abartılmasak mı?	abartılmasanız mı?	abartılmasalar mı?
	perfective		abartılmasa mıydım?	abartılmasa mıydın?	abartılmasa mıydı?	abartılmasa mıydık?	abartılmasa mıydınız?	abartılmasalar mıydı?
progressive			abartılmamakta mıyım?	abartılmamakta mısın?	abartılmamakta mı?	abartılmamakta mıyız?	abartılmamakta mısınız?	abartılmamaktalar mı?
necessitative			abartılmamalı mıyım?	abartılmamalı mısın?	abartılmamalı mı?	abartılmamalı mıyız?	abartılmamalı mısınız?	abartılmamalılar mı?

Further reading

• “abartılmak”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu
• Ayverdi, İlhan (2010) “abartılmak”, in Misalli Büyük Türkçe Sözlük, a reviewed and expanded single-volume edition, Istanbul: Kubbealtı Neşriyatı