yadırgamak

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish یادرغامق (yadırgamak, “to find strange”), ultimately from Proto-Turkic *yāt (“foreign, foreigner”), whence yad. Cognate with Turkmen ýadyrgamak (“to find strange”).

Verb

yadırgamak (third-person singular simple present yadırgar)

1. to find something or somewhere strange, odd

   Synonym: yabancılamak

Conjugation

Conjugation of yadırgamak

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			yadırgamak
impersonal participle	imperfective		yadırgayan
	perfective		yadırgamış
	prospective		yadırgayacak
personal participle	non-prospective		yadırgadığım	yadırgadığın	yadırgadığı	yadırgadığımız	yadırgadığınız	yadırgadıkları
	prospective		yadırgayacağım	yadırgayacağın	yadırgayacağı	yadırgayacağımız	yadırgayacağınız	yadırgayacakları
verbal noun			yadırgama
way of doing			yadırgayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	yadırgarım	yadırgarsın	yadırgar	yadırgarız	yadırgarsınız	yadırgarlar
		imperfective	yadırgıyorum	yadırgıyorsun	yadırgıyor	yadırgıyoruz	yadırgıyorsunuz	yadırgıyorlar
	past	perfective	yadırgadım	yadırgadın	yadırgadı	yadırgadık	yadırgadınız	yadırgadılar
		imperfective	yadırgıyordum	yadırgıyordun	yadırgıyordu	yadırgıyorduk	yadırgıyordunuz	yadırgıyorlardı
	future		yadırgayacağım	yadırgayacaksın	yadırgayacak	yadırgayacağız	yadırgayacaksınız	yadırgayacaklar
inferential	perfective		yadırgamışım	yadırgamışsın	yadırgamış	yadırgamışız	yadırgamışsınız	yadırgamışlar
	aorist		yadırgarmışım	yadırgarmışsın	yadırgarmış	yadırgarmışız	yadırgarmışsınız	yadırgarmışlar
	imperfective		yadırgıyormuşum	yadırgıyormuşsun	yadırgıyormuş	yadırgıyormuşuz	yadırgıyormuşsunuz	yadırgıyormuşlar
conditional	simple		yadırgasam	yadırgasan	yadırgasa	yadırgasak	yadırgasanız	yadırgasalar
	perfective		yadırgasaydım	yadırgasaydın	yadırgasaydı	yadırgasaydık	yadırgasaydınız	yadırgasaydılar
optative			yadırgayayım	yadırgayasın	yadırgaya	yadırgayalım	yadırgayasınız	yadırgayalar
progressive			yadırgamaktayım	yadırgamaktasın	yadırgamakta	yadırgamaktayız	yadırgamaktasınız	yadırgamaktalar
necessitative			yadırgamalıyım	yadırgamalısın	yadırgamalı	yadırgamalıyız	yadırgamalısınız	yadırgamalılar
imperative				yadırga	yadırgasın		yadırgayın	yadırgasınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	yadırgar mıyım?	yadırgar mısın?	yadırgar mı?	yadırgar mıyız?	yadırgar mısınız?	yadırgarlar mı?
		imperfective	yadırgıyor muyum?	yadırgıyor musun?	yadırgıyor mu?	yadırgıyor muyuz?	yadırgıyor musunuz?	yadırgıyorlar mı?
	past	perfective	yadırgadım mı?	yadırgadın mı?	yadırgadı mı?	yadırgadık mı?	yadırgadınız mı?	yadırgadılar mı?
		imperfective	yadırgıyor muydum?	yadırgıyor muydun?	yadırgıyor muydu?	yadırgıyor muyduk?	yadırgıyor muydunuz?	yadırgıyorlar mıydı?
	future		yadırgayacak mıyım?	yadırgayacak mısın?	yadırgayacak mı?	yadırgayacak mıyız?	yadırgayacak mısınız?	yadırgayacaklar mı?
inferential	perfective		yadırgamış mıyım?	yadırgamış mısın?	yadırgamış mı?	yadırgamış mıyız?	yadırgamış mısınız?	yadırgamışlar mı?
	aorist		yadırgar mıymışım?	yadırgar mıymışsın?	yadırgar mıymış?	yadırgar mıymışız?	yadırgar mıymışsınız?	yadırgarlar mıymış?
	imperfective		yadırgıyor muymuşum?	yadırgıyor muymuşsun?	yadırgıyor muymuş?	yadırgıyor muymuşuz?	yadırgıyor muymuşsunuz?	yadırgıyorlar mıymış?
conditional	simple		yadırgasam mı?	yadırgasan mı?	yadırgasa mı?	yadırgasak mı?	yadırgasanız mı?	yadırgasalar mı?
	perfective		yadırgasa mıydım?	yadırgasa mıydın?	yadırgasa mıydı?	yadırgasa mıydık?	yadırgasa mıydınız?	yadırgasalar mıydı?
progressive			yadırgamakta mıyım?	yadırgamakta mısın?	yadırgamakta mı?	yadırgamakta mıyız?	yadırgamakta mısınız?	yadırgamaktalar mı?
necessitative			yadırgamalı mıyım?	yadırgamalı mısın?	yadırgamalı mı?	yadırgamalı mıyız?	yadırgamalı mısınız?	yadırgamalılar mı?
Negative declarative
infinitive			yadırgamamak
impersonal participle	imperfective		yadırgamayan
	perfective		yadırgamamış
	prospective		yadırgamayacak
personal participle	non-prospective		yadırgamadığım	yadırgamadığın	yadırgamadığı	yadırgamadığımız	yadırgamadığınız	yadırgamadıkları
	prospective		yadırgamayacağım	yadırgamayacağın	yadırgamayacağı	yadırgamayacağımız	yadırgamayacağınız	yadırgamayacakları
verbal noun			yadırgamama
way of doing			yadırgamayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	yadırgamam	yadırgamazsın	yadırgamaz	yadırgamayız	yadırgamazsınız	yadırgamazlar
		imperfective	yadırgamıyorum	yadırgamıyorsun	yadırgamıyor	yadırgamıyoruz	yadırgamıyorsunuz	yadırgamıyorlar
	past	perfective	yadırgamadım	yadırgamadın	yadırgamadı	yadırgamadık	yadırgamadınız	yadırgamadılar
		imperfective	yadırgamıyordum	yadırgamıyordun	yadırgamıyordu	yadırgamıyorduk	yadırgamıyordunuz	yadırgamıyordular
	future		yadırgamayacağım	yadırgamayacaksın	yadırgamayacak	yadırgamayacağız	yadırgamayacaksınız	yadırgamayacaklar
inferential	perfective		yadırgamamışım	yadırgamamışsın	yadırgamamış	yadırgamamışız	yadırgamamışsınız	yadırgamamışlar
	aorist		yadırgamazmışım	yadırgamazmışsın	yadırgamazmış	yadırgamazmışız	yadırgamazmışsınız	yadırgamazmışlar
	imperfective		yadırgamıyormuşum	yadırgamıyormuşsun	yadırgamıyormuş	yadırgamıyormuşuz	yadırgamıyormuşsunuz	yadırgamıyormuşlar
conditional	simple		yadırgamasam	yadırgamasan	yadırgamasa	yadırgamasak	yadırgamasanız	yadırgamasalar
	perfective		yadırgamasaydım	yadırgamasaydın	yadırgamasaydı	yadırgamasaydık	yadırgamasaydınız	yadırgamasaydılar
optative			yadırgamayayım	yadırgamayasın	yadırgamaya	yadırgamayalım	yadırgamayasınız	yadırgamayalar
progressive			yadırgamamaktayım	yadırgamamaktasın	yadırgamamakta	yadırgamamaktayız	yadırgamamaktasınız	yadırgamamaktalar
necessitative			yadırgamamalıyım	yadırgamamalısın	yadırgamamalı	yadırgamamalıyız	yadırgamamalısınız	yadırgamamalılar
imperative				yadırgama	yadırgamasın		yadırgamayın	yadırgamasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	yadırgamaz mıyım?	yadırgamaz mısın?	yadırgamaz mı?	yadırgamaz mıyız?	yadırgamaz mısınız?	yadırgamazlar mı?
		imperfective	yadırgamıyor muyum?	yadırgamıyor musun?	yadırgamıyor mu?	yadırgamıyor muyuz?	yadırgamıyor musunuz?	yadırgamıyorlar mı?
	past	perfective	yadırgamadım mı?	yadırgamadın mı?	yadırgamadı mı?	yadırgamadık mı?	yadırgamadınız mı?	yadırgamadılar mı?
		imperfective	yadırgamıyor muydum?	yadırgamıyor muydun?	yadırgamıyor muydu?	yadırgamıyor muyduk?	yadırgamıyor muydunuz?	yadırgamıyorlar mıydı?
	future		yadırgamayacak mıyım?	yadırgamayacak mısın?	yadırgamayacak mı?	yadırgamayacak mıyız?	yadırgamayacak mısınız?	yadırgamayacaklar mı?
inferential	perfective		yadırgamamış mıyım?	yadırgamamış mısın?	yadırgamamış mı?	yadırgamamış mıyız?	yadırgamamış mısınız?	yadırgamamışlar mı?
	aorist		yadırgamaz mıymışım?	yadırgamaz mıymışsın?	yadırgamaz mıymış?	yadırgamaz mıymışız?	yadırgamaz mıymışsınız?	yadırgamazlar mıymış?
	imperfective		yadırgamıyor muymuşum?	yadırgamıyor muymuşsun?	yadırgamıyor muymuş?	yadırgamıyor muymuşuz?	yadırgamıyor muymuşsunuz?	yadırgamıyorlar mıymış?
conditional	simple		yadırgamasam mı?	yadırgamasan mı?	yadırgamasa mı?	yadırgamasak mı?	yadırgamasanız mı?	yadırgamasalar mı?
	perfective		yadırgamasa mıydım?	yadırgamasa mıydın?	yadırgamasa mıydı?	yadırgamasa mıydık?	yadırgamasa mıydınız?	yadırgamasalar mıydı?
progressive			yadırgamamakta mıyım?	yadırgamamakta mısın?	yadırgamamakta mı?	yadırgamamakta mıyız?	yadırgamamakta mısınız?	yadırgamamaktalar mı?
necessitative			yadırgamamalı mıyım?	yadırgamamalı mısın?	yadırgamamalı mı?	yadırgamamalı mıyız?	yadırgamamalı mısınız?	yadırgamamalılar mı?

Derived terms

• yadırganmak

Related terms

• yad

Further reading

• “yadırgamak”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu