geç kalmak

Turkish

Verb

geç kalmak (third-person singular simple present geç kalır)

1. (intransitive) to be late

   Tren geç kaldı. ― The train was late.

Conjugation

Conjugation of geç kalmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			geç kalmak
impersonal participle	imperfective		geç kalan
	perfective		geç kalmış
	prospective		geç kalacak
personal participle	non-prospective		geç kaldığım	geç kaldığın	geç kaldığı	geç kaldığımız	geç kaldığınız	geç kaldıkları
	prospective		geç kalacağım	geç kalacağın	geç kalacağı	geç kalacağımız	geç kalacağınız	geç kalacakları
verbal noun			geç kalma
way of doing			geç kalış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	geç kalırım	geç kalırsın	geç kalır	geç kalırız	geç kalırsınız	geç kalırlar
		imperfective	geç kalıyorum	geç kalıyorsun	geç kalıyor	geç kalıyoruz	geç kalıyorsunuz	geç kalıyorlar
	past	perfective	geç kaldım	geç kaldın	geç kaldı	geç kaldık	geç kaldınız	geç kaldılar
		imperfective	geç kalıyordum	geç kalıyordun	geç kalıyordu	geç kalıyorduk	geç kalıyordunuz	geç kalıyorlardı (or geç kalıyordular)
	future		geç kalacağım	geç kalacaksın	geç kalacak	geç kalacağız	geç kalacaksınız	geç kalacaklar
inferential	perfective		geç kalmışım	geç kalmışsın	geç kalmış	geç kalmışız	geç kalmışsınız	geç kalmışlar
	aorist		geç kalırmışım	geç kalırmışsın	geç kalırmış	geç kalırmışız	geç kalırmışsınız	geç kalırlarmış (or geç kalırmışlar)
	imperfective		geç kalıyormuşum	geç kalıyormuşsun	geç kalıyormuş	geç kalıyormuşuz	geç kalıyormuşsunuz	geç kalıyorlarmış
conditional	simple		geç kalsam	geç kalsan	geç kalsa	geç kalsak	geç kalsanız	geç kalsalar
	perfective		geç kalsaydım	geç kalsaydın	geç kalsaydı	geç kalsaydık	geç kalsaydınız	geç kalsaydılar
optative			geç kalayım	geç kalasın	geç kala	geç kalalım	geç kalasınız	geç kalalar
progressive			geç kalmaktayım	geç kalmaktasın	geç kalmakta	geç kalmaktayız	geç kalmaktasınız	geç kalmaktalar
necessitative			geç kalmalıyım	geç kalmalısın	geç kalmalı	geç kalmalıyız	geç kalmalısınız	geç kalmalılar
imperative				geç kal	geç kalsın		geç kalın	geç kalsınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	geç kalır mıyım?	geç kalır mısın?	geç kalır mı?	geç kalır mıyız?	geç kalır mısınız?	geç kalırlar mı?
		imperfective	geç kalıyor muyum?	geç kalıyor musun?	geç kalıyor mu?	geç kalıyor muyuz?	geç kalıyor musunuz?	geç kalıyorlar mı?
	past	perfective	geç kaldım mı?	geç kaldın mı?	geç kaldı mı?	geç kaldık mı?	geç kaldınız mı?	geç kaldılar mı?
		imperfective	geç kalıyor muydum?	geç kalıyor muydun?	geç kalıyor muydu?	geç kalıyor muyduk?	geç kalıyor muydunuz?	geç kalıyorlar mıydı?
	future		geç kalacak mıyım?	geç kalacak mısın?	geç kalacak mı?	geç kalacak mıyız?	geç kalacak mısınız?	geç kalacaklar mı?
inferential	perfective		geç kalmış mıyım?	geç kalmış mısın?	geç kalmış mı?	geç kalmış mıyız?	geç kalmış mısınız?	geç kalmışlar mı?
	aorist		geç kalır mıymışım?	geç kalır mıymışsın?	geç kalır mıymış?	geç kalır mıymışız?	geç kalır mıymışsınız?	geç kalırlar mıymış?
	imperfective		geç kalıyor muymuşum?	geç kalıyor muymuşsun?	geç kalıyor muymuş?	geç kalıyor muymuşuz?	geç kalıyor muymuşsunuz?	geç kalıyorlar mıymış?
conditional	simple		geç kalsam mı?	geç kalsan mı?	geç kalsa mı?	geç kalsak mı?	geç kalsanız mı?	geç kalsalar mı?
	perfective		geç kalsa mıydım?	geç kalsa mıydın?	geç kalsa mıydı?	geç kalsa mıydık?	geç kalsa mıydınız?	geç kalsalar mıydı?
progressive			geç kalmakta mıyım?	geç kalmakta mısın?	geç kalmakta mı?	geç kalmakta mıyız?	geç kalmakta mısınız?	geç kalmaktalar mı?
necessitative			geç kalmalı mıyım?	geç kalmalı mısın?	geç kalmalı mı?	geç kalmalı mıyız?	geç kalmalı mısınız?	geç kalmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			geç kalmamak
impersonal participle	imperfective		geç kalmayan
	perfective		geç kalmamış
	prospective		geç kalmayacak
personal participle	non-prospective		geç kalmadığım	geç kalmadığın	geç kalmadığı	geç kalmadığımız	geç kalmadığınız	geç kalmadıkları
	prospective		geç kalmayacağım	geç kalmayacağın	geç kalmayacağı	geç kalmayacağımız	geç kalmayacağınız	geç kalmayacakları
verbal noun			geç kalmama
way of doing			geç kalmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	geç kalmam	geç kalmazsın	geç kalmaz	geç kalmayız	geç kalmazsınız	geç kalmazlar
		imperfective	geç kalmıyorum	geç kalmıyorsun	geç kalmıyor	geç kalmıyoruz	geç kalmıyorsunuz	geç kalmıyorlar
	past	perfective	geç kalmadım	geç kalmadın	geç kalmadı	geç kalmadık	geç kalmadınız	geç kalmadılar
		imperfective	geç kalmıyordum	geç kalmıyordun	geç kalmıyordu	geç kalmıyorduk	geç kalmıyordunuz	geç kalmıyorlardı
	future		geç kalmayacağım	geç kalmayacaksın	geç kalmayacak	geç kalmayacağız	geç kalmayacaksınız	geç kalmayacaklar
inferential	perfective		geç kalmamışım	geç kalmamışsın	geç kalmamış	geç kalmamışız	geç kalmamışsınız	geç kalmamışlar
	aorist		geç kalmazmışım	geç kalmazmışsın	geç kalmazmış	geç kalmazmışız	geç kalmazmışsınız	geç kalmazlarmış
	imperfective		geç kalmıyormuşum	geç kalmıyormuşsun	geç kalmıyormuş	geç kalmıyormuşuz	geç kalmıyormuşsunuz	geç kalmıyorlarmış
conditional	simple		geç kalmasam	geç kalmasan	geç kalmasa	geç kalmasak	geç kalmasanız	geç kalmasalar
	perfective		geç kalmasaydım	geç kalmasaydın	geç kalmasaydı	geç kalmasaydık	geç kalmasaydınız	geç kalmasaydılar
optative			geç kalmayayım	geç kalmayasın	geç kalmaya	geç kalmayalım	geç kalmayasınız	geç kalmayalar
progressive			geç kalmamaktayım	geç kalmamaktasın	geç kalmamakta	geç kalmamaktayız	geç kalmamaktasınız	geç kalmamaktalar
necessitative			geç kalmamalıyım	geç kalmamalısın	geç kalmamalı	geç kalmamalıyız	geç kalmamalısınız	geç kalmamalılar
imperative				geç kalma	geç kalmasın		geç kalmayın	geç kalmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	geç kalmaz mıyım?	geç kalmaz mısın?	geç kalmaz mı?	geç kalmaz mıyız?	geç kalmaz mısınız?	geç kalmazlar mı?
		imperfective	geç kalmıyor muyum?	geç kalmıyor musun?	geç kalmıyor mu?	geç kalmıyor muyuz?	geç kalmıyor musunuz?	geç kalmıyorlar mı?
	past	perfective	geç kalmadım mı?	geç kalmadın mı?	geç kalmadı mı?	geç kalmadık mı?	geç kalmadınız mı?	geç kalmadılar mı?
		imperfective	geç kalmıyor muydum?	geç kalmıyor muydun?	geç kalmıyor muydu?	geç kalmıyor muyduk?	geç kalmıyor muydunuz?	geç kalmıyorlar mıydı?
	future		geç kalmayacak mıyım?	geç kalmayacak mısın?	geç kalmayacak mı?	geç kalmayacak mıyız?	geç kalmayacak mısınız?	geç kalmayacaklar mı?
inferential	perfective		geç kalmamış mıyım?	geç kalmamış mısın?	geç kalmamış mı?	geç kalmamış mıyız?	geç kalmamış mısınız?	geç kalmamışlar mı?
	aorist		geç kalmaz mıymışım?	geç kalmaz mıymışsın?	geç kalmaz mıymış?	geç kalmaz mıymışız?	geç kalmaz mıymışsınız?	geç kalmazlar mıymış?
	imperfective		geç kalmıyor muymuşum?	geç kalmıyor muymuşsun?	geç kalmıyor muymuş?	geç kalmıyor muymuşuz?	geç kalmıyor muymuşsunuz?	geç kalmıyorlar mıymış?
conditional	simple		geç kalmasam mı?	geç kalmasan mı?	geç kalmasa mı?	geç kalmasak mı?	geç kalmasanız mı?	geç kalmasalar mı?
	perfective		geç kalmasa mıydım?	geç kalmasa mıydın?	geç kalmasa mıydı?	geç kalmasa mıydık?	geç kalmasa mıydınız?	geç kalmasalar mıydı?
progressive			geç kalmamakta mıyım?	geç kalmamakta mısın?	geç kalmamakta mı?	geç kalmamakta mıyız?	geç kalmamakta mısınız?	geç kalmamaktalar mı?
necessitative			geç kalmamalı mıyım?	geç kalmamalı mısın?	geç kalmamalı mı?	geç kalmamalı mıyız?	geç kalmamalı mısınız?	geç kalmamalılar mı?