inanmak

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish اینانمق (inanmak), from Proto-Turkic *ïnan- (“to believe; trust, rely on”). Cognate with Old Turkic [script needed] (ïnan-), etc.

Pronunciation

• Audio:

  (file)

Verb

inanmak

1. (intransitive, + dative) to believe, have faith (someone's abilities, chances etc.; someone's existence; the power, value etc. of something; the existence of something)

   Ona inanıyor musun? ― Do you believe/have faith in her?

   İslâm'a inanıyor musun? ― Do you believe in Islam?

2. (intransitive) to believe (someone, in something someone says/does), trust

   Ona inanıyor musun? ― Do you believe in her?

Usage notes

• When saying you believe someone, either the dative or nominative accusative can be used, however the dative is often preferred.

Conjugation

Conjugation of inanmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			inanmak
impersonal participle	imperfective		inanan
	perfective		inanmış
	prospective		inanacak
personal participle	non-prospective		inandığım	inandığın	inandığı	inandığımız	inandığınız	inandıkları
	prospective		inanacağım	inanacağın	inanacağı	inanacağımız	inanacağınız	inanacakları
verbal noun			inanma
way of doing			inanış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	inanırım	inanırsın	inanır	inanırız	inanırsınız	inanırlar
		imperfective	inanıyorum	inanıyorsun	inanıyor	inanıyoruz	inanıyorsunuz	inanıyorlar
	past	perfective	inandım	inandın	inandı	inandık	inandınız	inandılar
		imperfective	inanıyordum	inanıyordun	inanıyordu	inanıyorduk	inanıyordunuz	inanıyorlardı (or inanıyordular)
	future		inanacağım	inanacaksın	inanacak	inanacağız	inanacaksınız	inanacaklar
inferential	perfective		inanmışım	inanmışsın	inanmış	inanmışız	inanmışsınız	inanmışlar
	aorist		inanırmışım	inanırmışsın	inanırmış	inanırmışız	inanırmışsınız	inanırlarmış (or inanırmışlar)
	imperfective		inanıyormuşum	inanıyormuşsun	inanıyormuş	inanıyormuşuz	inanıyormuşsunuz	inanıyorlarmış
conditional	simple		inansam	inansan	inansa	inansak	inansanız	inansalar
	perfective		inansaydım	inansaydın	inansaydı	inansaydık	inansaydınız	inansaydılar
optative			inanayım	inanasın	inana	inanalım	inanasınız	inanalar
progressive			inanmaktayım	inanmaktasın	inanmakta	inanmaktayız	inanmaktasınız	inanmaktalar
necessitative			inanmalıyım	inanmalısın	inanmalı	inanmalıyız	inanmalısınız	inanmalılar
imperative				inan	inansın		inanın	inansınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	inanır mıyım?	inanır mısın?	inanır mı?	inanır mıyız?	inanır mısınız?	inanırlar mı?
		imperfective	inanıyor muyum?	inanıyor musun?	inanıyor mu?	inanıyor muyuz?	inanıyor musunuz?	inanıyorlar mı?
	past	perfective	inandım mı?	inandın mı?	inandı mı?	inandık mı?	inandınız mı?	inandılar mı?
		imperfective	inanıyor muydum?	inanıyor muydun?	inanıyor muydu?	inanıyor muyduk?	inanıyor muydunuz?	inanıyorlar mıydı?
	future		inanacak mıyım?	inanacak mısın?	inanacak mı?	inanacak mıyız?	inanacak mısınız?	inanacaklar mı?
inferential	perfective		inanmış mıyım?	inanmış mısın?	inanmış mı?	inanmış mıyız?	inanmış mısınız?	inanmışlar mı?
	aorist		inanır mıymışım?	inanır mıymışsın?	inanır mıymış?	inanır mıymışız?	inanır mıymışsınız?	inanırlar mıymış?
	imperfective		inanıyor muymuşum?	inanıyor muymuşsun?	inanıyor muymuş?	inanıyor muymuşuz?	inanıyor muymuşsunuz?	inanıyorlar mıymış?
conditional	simple		inansam mı?	inansan mı?	inansa mı?	inansak mı?	inansanız mı?	inansalar mı?
	perfective		inansa mıydım?	inansa mıydın?	inansa mıydı?	inansa mıydık?	inansa mıydınız?	inansalar mıydı?
progressive			inanmakta mıyım?	inanmakta mısın?	inanmakta mı?	inanmakta mıyız?	inanmakta mısınız?	inanmaktalar mı?
necessitative			inanmalı mıyım?	inanmalı mısın?	inanmalı mı?	inanmalı mıyız?	inanmalı mısınız?	inanmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			inanmamak
impersonal participle	imperfective		inanmayan
	perfective		inanmamış
	prospective		inanmayacak
personal participle	non-prospective		inanmadığım	inanmadığın	inanmadığı	inanmadığımız	inanmadığınız	inanmadıkları
	prospective		inanmayacağım	inanmayacağın	inanmayacağı	inanmayacağımız	inanmayacağınız	inanmayacakları
verbal noun			inanmama
way of doing			inanmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	inanmam	inanmazsın	inanmaz	inanmayız	inanmazsınız	inanmazlar
		imperfective	inanmıyorum	inanmıyorsun	inanmıyor	inanmıyoruz	inanmıyorsunuz	inanmıyorlar
	past	perfective	inanmadım	inanmadın	inanmadı	inanmadık	inanmadınız	inanmadılar
		imperfective	inanmıyordum	inanmıyordun	inanmıyordu	inanmıyorduk	inanmıyordunuz	inanmıyorlardı
	future		inanmayacağım	inanmayacaksın	inanmayacak	inanmayacağız	inanmayacaksınız	inanmayacaklar
inferential	perfective		inanmamışım	inanmamışsın	inanmamış	inanmamışız	inanmamışsınız	inanmamışlar
	aorist		inanmazmışım	inanmazmışsın	inanmazmış	inanmazmışız	inanmazmışsınız	inanmazlarmış
	imperfective		inanmıyormuşum	inanmıyormuşsun	inanmıyormuş	inanmıyormuşuz	inanmıyormuşsunuz	inanmıyorlarmış
conditional	simple		inanmasam	inanmasan	inanmasa	inanmasak	inanmasanız	inanmasalar
	perfective		inanmasaydım	inanmasaydın	inanmasaydı	inanmasaydık	inanmasaydınız	inanmasaydılar
optative			inanmayayım	inanmayasın	inanmaya	inanmayalım	inanmayasınız	inanmayalar
progressive			inanmamaktayım	inanmamaktasın	inanmamakta	inanmamaktayız	inanmamaktasınız	inanmamaktalar
necessitative			inanmamalıyım	inanmamalısın	inanmamalı	inanmamalıyız	inanmamalısınız	inanmamalılar
imperative				inanma	inanmasın		inanmayın	inanmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	inanmaz mıyım?	inanmaz mısın?	inanmaz mı?	inanmaz mıyız?	inanmaz mısınız?	inanmazlar mı?
		imperfective	inanmıyor muyum?	inanmıyor musun?	inanmıyor mu?	inanmıyor muyuz?	inanmıyor musunuz?	inanmıyorlar mı?
	past	perfective	inanmadım mı?	inanmadın mı?	inanmadı mı?	inanmadık mı?	inanmadınız mı?	inanmadılar mı?
		imperfective	inanmıyor muydum?	inanmıyor muydun?	inanmıyor muydu?	inanmıyor muyduk?	inanmıyor muydunuz?	inanmıyorlar mıydı?
	future		inanmayacak mıyım?	inanmayacak mısın?	inanmayacak mı?	inanmayacak mıyız?	inanmayacak mısınız?	inanmayacaklar mı?
inferential	perfective		inanmamış mıyım?	inanmamış mısın?	inanmamış mı?	inanmamış mıyız?	inanmamış mısınız?	inanmamışlar mı?
	aorist		inanmaz mıymışım?	inanmaz mıymışsın?	inanmaz mıymış?	inanmaz mıymışız?	inanmaz mıymışsınız?	inanmazlar mıymış?
	imperfective		inanmıyor muymuşum?	inanmıyor muymuşsun?	inanmıyor muymuş?	inanmıyor muymuşuz?	inanmıyor muymuşsunuz?	inanmıyorlar mıymış?
conditional	simple		inanmasam mı?	inanmasan mı?	inanmasa mı?	inanmasak mı?	inanmasanız mı?	inanmasalar mı?
	perfective		inanmasa mıydım?	inanmasa mıydın?	inanmasa mıydı?	inanmasa mıydık?	inanmasa mıydınız?	inanmasalar mıydı?
progressive			inanmamakta mıyım?	inanmamakta mısın?	inanmamakta mı?	inanmamakta mıyız?	inanmamakta mısınız?	inanmamaktalar mı?
necessitative			inanmamalı mıyım?	inanmamalı mısın?	inanmamalı mı?	inanmamalı mıyız?	inanmamalı mısınız?	inanmamalılar mı?

Derived terms

• inanılmaz
• inanış

Related terms

• inak
• inanç

Further reading

• “inanmak”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu