kandırmak

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish قاندرمق. Equivalent to By surface analysis, kan- +‎ -dır.

Verb

kandırmak (third-person singular simple present kandırır)

1. (transitive) to deceive, trick, fool

Conjugation

Conjugation of kandırmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			kandırmak
impersonal participle	imperfective		kandıran
	perfective		kandırmış
	prospective		kandıracak
personal participle	non-prospective		kandırdığım	kandırdığın	kandırdığı	kandırdığımız	kandırdığınız	kandırdıkları
	prospective		kandıracağım	kandıracağın	kandıracağı	kandıracağımız	kandıracağınız	kandıracakları
verbal noun			kandırma
way of doing			kandırış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kandırırım	kandırırsın	kandırır	kandırırız	kandırırsınız	kandırırlar
		imperfective	kandırıyorum	kandırıyorsun	kandırıyor	kandırıyoruz	kandırıyorsunuz	kandırıyorlar
	past	perfective	kandırdım	kandırdın	kandırdı	kandırdık	kandırdınız	kandırdılar
		imperfective	kandırıyordum	kandırıyordun	kandırıyordu	kandırıyorduk	kandırıyordunuz	kandırıyorlardı (or kandırıyordular)
	future		kandıracağım	kandıracaksın	kandıracak	kandıracağız	kandıracaksınız	kandıracaklar
inferential	perfective		kandırmışım	kandırmışsın	kandırmış	kandırmışız	kandırmışsınız	kandırmışlar
	aorist		kandırırmışım	kandırırmışsın	kandırırmış	kandırırmışız	kandırırmışsınız	kandırırlarmış (or kandırırmışlar)
	imperfective		kandırıyormuşum	kandırıyormuşsun	kandırıyormuş	kandırıyormuşuz	kandırıyormuşsunuz	kandırıyorlarmış
conditional	simple		kandırsam	kandırsan	kandırsa	kandırsak	kandırsanız	kandırsalar
	perfective		kandırsaydım	kandırsaydın	kandırsaydı	kandırsaydık	kandırsaydınız	kandırsaydılar
optative			kandırayım	kandırasın	kandıra	kandıralım	kandırasınız	kandıralar
progressive			kandırmaktayım	kandırmaktasın	kandırmakta	kandırmaktayız	kandırmaktasınız	kandırmaktalar
necessitative			kandırmalıyım	kandırmalısın	kandırmalı	kandırmalıyız	kandırmalısınız	kandırmalılar
imperative				kandır	kandırsın		kandırın	kandırsınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kandırır mıyım?	kandırır mısın?	kandırır mı?	kandırır mıyız?	kandırır mısınız?	kandırırlar mı?
		imperfective	kandırıyor muyum?	kandırıyor musun?	kandırıyor mu?	kandırıyor muyuz?	kandırıyor musunuz?	kandırıyorlar mı?
	past	perfective	kandırdım mı?	kandırdın mı?	kandırdı mı?	kandırdık mı?	kandırdınız mı?	kandırdılar mı?
		imperfective	kandırıyor muydum?	kandırıyor muydun?	kandırıyor muydu?	kandırıyor muyduk?	kandırıyor muydunuz?	kandırıyorlar mıydı?
	future		kandıracak mıyım?	kandıracak mısın?	kandıracak mı?	kandıracak mıyız?	kandıracak mısınız?	kandıracaklar mı?
inferential	perfective		kandırmış mıyım?	kandırmış mısın?	kandırmış mı?	kandırmış mıyız?	kandırmış mısınız?	kandırmışlar mı?
	aorist		kandırır mıymışım?	kandırır mıymışsın?	kandırır mıymış?	kandırır mıymışız?	kandırır mıymışsınız?	kandırırlar mıymış?
	imperfective		kandırıyor muymuşum?	kandırıyor muymuşsun?	kandırıyor muymuş?	kandırıyor muymuşuz?	kandırıyor muymuşsunuz?	kandırıyorlar mıymış?
conditional	simple		kandırsam mı?	kandırsan mı?	kandırsa mı?	kandırsak mı?	kandırsanız mı?	kandırsalar mı?
	perfective		kandırsa mıydım?	kandırsa mıydın?	kandırsa mıydı?	kandırsa mıydık?	kandırsa mıydınız?	kandırsalar mıydı?
progressive			kandırmakta mıyım?	kandırmakta mısın?	kandırmakta mı?	kandırmakta mıyız?	kandırmakta mısınız?	kandırmaktalar mı?
necessitative			kandırmalı mıyım?	kandırmalı mısın?	kandırmalı mı?	kandırmalı mıyız?	kandırmalı mısınız?	kandırmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			kandırmamak
impersonal participle	imperfective		kandırmayan
	perfective		kandırmamış
	prospective		kandırmayacak
personal participle	non-prospective		kandırmadığım	kandırmadığın	kandırmadığı	kandırmadığımız	kandırmadığınız	kandırmadıkları
	prospective		kandırmayacağım	kandırmayacağın	kandırmayacağı	kandırmayacağımız	kandırmayacağınız	kandırmayacakları
verbal noun			kandırmama
way of doing			kandırmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kandırmam	kandırmazsın	kandırmaz	kandırmayız	kandırmazsınız	kandırmazlar
		imperfective	kandırmıyorum	kandırmıyorsun	kandırmıyor	kandırmıyoruz	kandırmıyorsunuz	kandırmıyorlar
	past	perfective	kandırmadım	kandırmadın	kandırmadı	kandırmadık	kandırmadınız	kandırmadılar
		imperfective	kandırmıyordum	kandırmıyordun	kandırmıyordu	kandırmıyorduk	kandırmıyordunuz	kandırmıyorlardı
	future		kandırmayacağım	kandırmayacaksın	kandırmayacak	kandırmayacağız	kandırmayacaksınız	kandırmayacaklar
inferential	perfective		kandırmamışım	kandırmamışsın	kandırmamış	kandırmamışız	kandırmamışsınız	kandırmamışlar
	aorist		kandırmazmışım	kandırmazmışsın	kandırmazmış	kandırmazmışız	kandırmazmışsınız	kandırmazlarmış
	imperfective		kandırmıyormuşum	kandırmıyormuşsun	kandırmıyormuş	kandırmıyormuşuz	kandırmıyormuşsunuz	kandırmıyorlarmış
conditional	simple		kandırmasam	kandırmasan	kandırmasa	kandırmasak	kandırmasanız	kandırmasalar
	perfective		kandırmasaydım	kandırmasaydın	kandırmasaydı	kandırmasaydık	kandırmasaydınız	kandırmasaydılar
optative			kandırmayayım	kandırmayasın	kandırmaya	kandırmayalım	kandırmayasınız	kandırmayalar
progressive			kandırmamaktayım	kandırmamaktasın	kandırmamakta	kandırmamaktayız	kandırmamaktasınız	kandırmamaktalar
necessitative			kandırmamalıyım	kandırmamalısın	kandırmamalı	kandırmamalıyız	kandırmamalısınız	kandırmamalılar
imperative				kandırma	kandırmasın		kandırmayın	kandırmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kandırmaz mıyım?	kandırmaz mısın?	kandırmaz mı?	kandırmaz mıyız?	kandırmaz mısınız?	kandırmazlar mı?
		imperfective	kandırmıyor muyum?	kandırmıyor musun?	kandırmıyor mu?	kandırmıyor muyuz?	kandırmıyor musunuz?	kandırmıyorlar mı?
	past	perfective	kandırmadım mı?	kandırmadın mı?	kandırmadı mı?	kandırmadık mı?	kandırmadınız mı?	kandırmadılar mı?
		imperfective	kandırmıyor muydum?	kandırmıyor muydun?	kandırmıyor muydu?	kandırmıyor muyduk?	kandırmıyor muydunuz?	kandırmıyorlar mıydı?
	future		kandırmayacak mıyım?	kandırmayacak mısın?	kandırmayacak mı?	kandırmayacak mıyız?	kandırmayacak mısınız?	kandırmayacaklar mı?
inferential	perfective		kandırmamış mıyım?	kandırmamış mısın?	kandırmamış mı?	kandırmamış mıyız?	kandırmamış mısınız?	kandırmamışlar mı?
	aorist		kandırmaz mıymışım?	kandırmaz mıymışsın?	kandırmaz mıymış?	kandırmaz mıymışız?	kandırmaz mıymışsınız?	kandırmazlar mıymış?
	imperfective		kandırmıyor muymuşum?	kandırmıyor muymuşsun?	kandırmıyor muymuş?	kandırmıyor muymuşuz?	kandırmıyor muymuşsunuz?	kandırmıyorlar mıymış?
conditional	simple		kandırmasam mı?	kandırmasan mı?	kandırmasa mı?	kandırmasak mı?	kandırmasanız mı?	kandırmasalar mı?
	perfective		kandırmasa mıydım?	kandırmasa mıydın?	kandırmasa mıydı?	kandırmasa mıydık?	kandırmasa mıydınız?	kandırmasalar mıydı?
progressive			kandırmamakta mıyım?	kandırmamakta mısın?	kandırmamakta mı?	kandırmamakta mıyız?	kandırmamakta mısınız?	kandırmamaktalar mı?
necessitative			kandırmamalı mıyım?	kandırmamalı mısın?	kandırmamalı mı?	kandırmamalı mıyız?	kandırmamalı mısınız?	kandırmamalılar mı?