kapanmak

Turkish

Etymology

From kapamak (“to close”) +‎ -n (“reflexive voice”).

Verb

kapanmak (third-person singular simple present kapanır)

1. to close oneself
2. to overcloud
3. to become introverted, to introvert, to turn inwards
4. to veil oneself, to start to wear headscarf habitually
5. to close down, to stop the commercial activity

Conjugation

Conjugation of kapanmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			kapanmak
impersonal participle	imperfective		kapanan
	perfective		kapanmış
	prospective		kapanacak
personal participle	non-prospective		kapandığım	kapandığın	kapandığı	kapandığımız	kapandığınız	kapandıkları
	prospective		kapanacağım	kapanacağın	kapanacağı	kapanacağımız	kapanacağınız	kapanacakları
verbal noun			kapanma
way of doing			kapanış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kapanırım	kapanırsın	kapanır	kapanırız	kapanırsınız	kapanırlar
		imperfective	kapanıyorum	kapanıyorsun	kapanıyor	kapanıyoruz	kapanıyorsunuz	kapanıyorlar
	past	perfective	kapandım	kapandın	kapandı	kapandık	kapandınız	kapandılar
		imperfective	kapanıyordum	kapanıyordun	kapanıyordu	kapanıyorduk	kapanıyordunuz	kapanıyorlardı (or kapanıyordular)
	future		kapanacağım	kapanacaksın	kapanacak	kapanacağız	kapanacaksınız	kapanacaklar
inferential	perfective		kapanmışım	kapanmışsın	kapanmış	kapanmışız	kapanmışsınız	kapanmışlar
	aorist		kapanırmışım	kapanırmışsın	kapanırmış	kapanırmışız	kapanırmışsınız	kapanırlarmış (or kapanırmışlar)
	imperfective		kapanıyormuşum	kapanıyormuşsun	kapanıyormuş	kapanıyormuşuz	kapanıyormuşsunuz	kapanıyorlarmış
conditional	simple		kapansam	kapansan	kapansa	kapansak	kapansanız	kapansalar
	perfective		kapansaydım	kapansaydın	kapansaydı	kapansaydık	kapansaydınız	kapansaydılar
optative			kapanayım	kapanasın	kapana	kapanalım	kapanasınız	kapanalar
progressive			kapanmaktayım	kapanmaktasın	kapanmakta	kapanmaktayız	kapanmaktasınız	kapanmaktalar
necessitative			kapanmalıyım	kapanmalısın	kapanmalı	kapanmalıyız	kapanmalısınız	kapanmalılar
imperative				kapan	kapansın		kapanın	kapansınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kapanır mıyım?	kapanır mısın?	kapanır mı?	kapanır mıyız?	kapanır mısınız?	kapanırlar mı?
		imperfective	kapanıyor muyum?	kapanıyor musun?	kapanıyor mu?	kapanıyor muyuz?	kapanıyor musunuz?	kapanıyorlar mı?
	past	perfective	kapandım mı?	kapandın mı?	kapandı mı?	kapandık mı?	kapandınız mı?	kapandılar mı?
		imperfective	kapanıyor muydum?	kapanıyor muydun?	kapanıyor muydu?	kapanıyor muyduk?	kapanıyor muydunuz?	kapanıyorlar mıydı?
	future		kapanacak mıyım?	kapanacak mısın?	kapanacak mı?	kapanacak mıyız?	kapanacak mısınız?	kapanacaklar mı?
inferential	perfective		kapanmış mıyım?	kapanmış mısın?	kapanmış mı?	kapanmış mıyız?	kapanmış mısınız?	kapanmışlar mı?
	aorist		kapanır mıymışım?	kapanır mıymışsın?	kapanır mıymış?	kapanır mıymışız?	kapanır mıymışsınız?	kapanırlar mıymış?
	imperfective		kapanıyor muymuşum?	kapanıyor muymuşsun?	kapanıyor muymuş?	kapanıyor muymuşuz?	kapanıyor muymuşsunuz?	kapanıyorlar mıymış?
conditional	simple		kapansam mı?	kapansan mı?	kapansa mı?	kapansak mı?	kapansanız mı?	kapansalar mı?
	perfective		kapansa mıydım?	kapansa mıydın?	kapansa mıydı?	kapansa mıydık?	kapansa mıydınız?	kapansalar mıydı?
progressive			kapanmakta mıyım?	kapanmakta mısın?	kapanmakta mı?	kapanmakta mıyız?	kapanmakta mısınız?	kapanmaktalar mı?
necessitative			kapanmalı mıyım?	kapanmalı mısın?	kapanmalı mı?	kapanmalı mıyız?	kapanmalı mısınız?	kapanmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			kapanmamak
impersonal participle	imperfective		kapanmayan
	perfective		kapanmamış
	prospective		kapanmayacak
personal participle	non-prospective		kapanmadığım	kapanmadığın	kapanmadığı	kapanmadığımız	kapanmadığınız	kapanmadıkları
	prospective		kapanmayacağım	kapanmayacağın	kapanmayacağı	kapanmayacağımız	kapanmayacağınız	kapanmayacakları
verbal noun			kapanmama
way of doing			kapanmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kapanmam	kapanmazsın	kapanmaz	kapanmayız	kapanmazsınız	kapanmazlar
		imperfective	kapanmıyorum	kapanmıyorsun	kapanmıyor	kapanmıyoruz	kapanmıyorsunuz	kapanmıyorlar
	past	perfective	kapanmadım	kapanmadın	kapanmadı	kapanmadık	kapanmadınız	kapanmadılar
		imperfective	kapanmıyordum	kapanmıyordun	kapanmıyordu	kapanmıyorduk	kapanmıyordunuz	kapanmıyorlardı
	future		kapanmayacağım	kapanmayacaksın	kapanmayacak	kapanmayacağız	kapanmayacaksınız	kapanmayacaklar
inferential	perfective		kapanmamışım	kapanmamışsın	kapanmamış	kapanmamışız	kapanmamışsınız	kapanmamışlar
	aorist		kapanmazmışım	kapanmazmışsın	kapanmazmış	kapanmazmışız	kapanmazmışsınız	kapanmazlarmış
	imperfective		kapanmıyormuşum	kapanmıyormuşsun	kapanmıyormuş	kapanmıyormuşuz	kapanmıyormuşsunuz	kapanmıyorlarmış
conditional	simple		kapanmasam	kapanmasan	kapanmasa	kapanmasak	kapanmasanız	kapanmasalar
	perfective		kapanmasaydım	kapanmasaydın	kapanmasaydı	kapanmasaydık	kapanmasaydınız	kapanmasaydılar
optative			kapanmayayım	kapanmayasın	kapanmaya	kapanmayalım	kapanmayasınız	kapanmayalar
progressive			kapanmamaktayım	kapanmamaktasın	kapanmamakta	kapanmamaktayız	kapanmamaktasınız	kapanmamaktalar
necessitative			kapanmamalıyım	kapanmamalısın	kapanmamalı	kapanmamalıyız	kapanmamalısınız	kapanmamalılar
imperative				kapanma	kapanmasın		kapanmayın	kapanmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kapanmaz mıyım?	kapanmaz mısın?	kapanmaz mı?	kapanmaz mıyız?	kapanmaz mısınız?	kapanmazlar mı?
		imperfective	kapanmıyor muyum?	kapanmıyor musun?	kapanmıyor mu?	kapanmıyor muyuz?	kapanmıyor musunuz?	kapanmıyorlar mı?
	past	perfective	kapanmadım mı?	kapanmadın mı?	kapanmadı mı?	kapanmadık mı?	kapanmadınız mı?	kapanmadılar mı?
		imperfective	kapanmıyor muydum?	kapanmıyor muydun?	kapanmıyor muydu?	kapanmıyor muyduk?	kapanmıyor muydunuz?	kapanmıyorlar mıydı?
	future		kapanmayacak mıyım?	kapanmayacak mısın?	kapanmayacak mı?	kapanmayacak mıyız?	kapanmayacak mısınız?	kapanmayacaklar mı?
inferential	perfective		kapanmamış mıyım?	kapanmamış mısın?	kapanmamış mı?	kapanmamış mıyız?	kapanmamış mısınız?	kapanmamışlar mı?
	aorist		kapanmaz mıymışım?	kapanmaz mıymışsın?	kapanmaz mıymış?	kapanmaz mıymışız?	kapanmaz mıymışsınız?	kapanmazlar mıymış?
	imperfective		kapanmıyor muymuşum?	kapanmıyor muymuşsun?	kapanmıyor muymuş?	kapanmıyor muymuşuz?	kapanmıyor muymuşsunuz?	kapanmıyorlar mıymış?
conditional	simple		kapanmasam mı?	kapanmasan mı?	kapanmasa mı?	kapanmasak mı?	kapanmasanız mı?	kapanmasalar mı?
	perfective		kapanmasa mıydım?	kapanmasa mıydın?	kapanmasa mıydı?	kapanmasa mıydık?	kapanmasa mıydınız?	kapanmasalar mıydı?
progressive			kapanmamakta mıyım?	kapanmamakta mısın?	kapanmamakta mı?	kapanmamakta mıyız?	kapanmamakta mısınız?	kapanmamaktalar mı?
necessitative			kapanmamalı mıyım?	kapanmamalı mısın?	kapanmamalı mı?	kapanmamalı mıyız?	kapanmamalı mısınız?	kapanmamalılar mı?

Derived terms

• kapanış