tanınmak

Turkish

Etymology

Equivalent to tanı- (“to recognize, to know”) +‎ -n +‎ -mak

Pronunciation

• IPA^(key): /tɑnɯnˈmɑk/, [t̪ʰɑ.n̪ɯn̪ˈmɑk]
• Rhymes: -ɑk
• Hyphenation: ta‧nın‧mak

Verb

tanınmak

1. (intransitive) to be recognized, to be known
2. (intransitive) to be known or famous

   Ünlü şarkıcı güçlü sesiyle tanınır

   Famous singer is best known for her strong voice

3. (intransitive, law) to be recognized or acknowledged officially.

Conjugation

Conjugation of tanınmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			tanınmak
impersonal participle	imperfective		tanınan
	perfective		tanınmış
	prospective		tanınacak
personal participle	non-prospective		tanındığım	tanındığın	tanındığı	tanındığımız	tanındığınız	tanındıkları
	prospective		tanınacağım	tanınacağın	tanınacağı	tanınacağımız	tanınacağınız	tanınacakları
verbal noun			tanınma
way of doing			tanınış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	tanınırım	tanınırsın	tanınır	tanınırız	tanınırsınız	tanınırlar
		imperfective	tanınıyorum	tanınıyorsun	tanınıyor	tanınıyoruz	tanınıyorsunuz	tanınıyorlar
	past	perfective	tanındım	tanındın	tanındı	tanındık	tanındınız	tanındılar
		imperfective	tanınıyordum	tanınıyordun	tanınıyordu	tanınıyorduk	tanınıyordunuz	tanınıyorlardı (or tanınıyordular)
	future		tanınacağım	tanınacaksın	tanınacak	tanınacağız	tanınacaksınız	tanınacaklar
inferential	perfective		tanınmışım	tanınmışsın	tanınmış	tanınmışız	tanınmışsınız	tanınmışlar
	aorist		tanınırmışım	tanınırmışsın	tanınırmış	tanınırmışız	tanınırmışsınız	tanınırlarmış (or tanınırmışlar)
	imperfective		tanınıyormuşum	tanınıyormuşsun	tanınıyormuş	tanınıyormuşuz	tanınıyormuşsunuz	tanınıyorlarmış
conditional	simple		tanınsam	tanınsan	tanınsa	tanınsak	tanınsanız	tanınsalar
	perfective		tanınsaydım	tanınsaydın	tanınsaydı	tanınsaydık	tanınsaydınız	tanınsaydılar
optative			tanınayım	tanınasın	tanına	tanınalım	tanınasınız	tanınalar
progressive			tanınmaktayım	tanınmaktasın	tanınmakta	tanınmaktayız	tanınmaktasınız	tanınmaktalar
necessitative			tanınmalıyım	tanınmalısın	tanınmalı	tanınmalıyız	tanınmalısınız	tanınmalılar
imperative				tanın	tanınsın		tanının	tanınsınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	tanınır mıyım?	tanınır mısın?	tanınır mı?	tanınır mıyız?	tanınır mısınız?	tanınırlar mı?
		imperfective	tanınıyor muyum?	tanınıyor musun?	tanınıyor mu?	tanınıyor muyuz?	tanınıyor musunuz?	tanınıyorlar mı?
	past	perfective	tanındım mı?	tanındın mı?	tanındı mı?	tanındık mı?	tanındınız mı?	tanındılar mı?
		imperfective	tanınıyor muydum?	tanınıyor muydun?	tanınıyor muydu?	tanınıyor muyduk?	tanınıyor muydunuz?	tanınıyorlar mıydı?
	future		tanınacak mıyım?	tanınacak mısın?	tanınacak mı?	tanınacak mıyız?	tanınacak mısınız?	tanınacaklar mı?
inferential	perfective		tanınmış mıyım?	tanınmış mısın?	tanınmış mı?	tanınmış mıyız?	tanınmış mısınız?	tanınmışlar mı?
	aorist		tanınır mıymışım?	tanınır mıymışsın?	tanınır mıymış?	tanınır mıymışız?	tanınır mıymışsınız?	tanınırlar mıymış?
	imperfective		tanınıyor muymuşum?	tanınıyor muymuşsun?	tanınıyor muymuş?	tanınıyor muymuşuz?	tanınıyor muymuşsunuz?	tanınıyorlar mıymış?
conditional	simple		tanınsam mı?	tanınsan mı?	tanınsa mı?	tanınsak mı?	tanınsanız mı?	tanınsalar mı?
	perfective		tanınsa mıydım?	tanınsa mıydın?	tanınsa mıydı?	tanınsa mıydık?	tanınsa mıydınız?	tanınsalar mıydı?
progressive			tanınmakta mıyım?	tanınmakta mısın?	tanınmakta mı?	tanınmakta mıyız?	tanınmakta mısınız?	tanınmaktalar mı?
necessitative			tanınmalı mıyım?	tanınmalı mısın?	tanınmalı mı?	tanınmalı mıyız?	tanınmalı mısınız?	tanınmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			tanınmamak
impersonal participle	imperfective		tanınmayan
	perfective		tanınmamış
	prospective		tanınmayacak
personal participle	non-prospective		tanınmadığım	tanınmadığın	tanınmadığı	tanınmadığımız	tanınmadığınız	tanınmadıkları
	prospective		tanınmayacağım	tanınmayacağın	tanınmayacağı	tanınmayacağımız	tanınmayacağınız	tanınmayacakları
verbal noun			tanınmama
way of doing			tanınmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	tanınmam	tanınmazsın	tanınmaz	tanınmayız	tanınmazsınız	tanınmazlar
		imperfective	tanınmıyorum	tanınmıyorsun	tanınmıyor	tanınmıyoruz	tanınmıyorsunuz	tanınmıyorlar
	past	perfective	tanınmadım	tanınmadın	tanınmadı	tanınmadık	tanınmadınız	tanınmadılar
		imperfective	tanınmıyordum	tanınmıyordun	tanınmıyordu	tanınmıyorduk	tanınmıyordunuz	tanınmıyorlardı
	future		tanınmayacağım	tanınmayacaksın	tanınmayacak	tanınmayacağız	tanınmayacaksınız	tanınmayacaklar
inferential	perfective		tanınmamışım	tanınmamışsın	tanınmamış	tanınmamışız	tanınmamışsınız	tanınmamışlar
	aorist		tanınmazmışım	tanınmazmışsın	tanınmazmış	tanınmazmışız	tanınmazmışsınız	tanınmazlarmış
	imperfective		tanınmıyormuşum	tanınmıyormuşsun	tanınmıyormuş	tanınmıyormuşuz	tanınmıyormuşsunuz	tanınmıyorlarmış
conditional	simple		tanınmasam	tanınmasan	tanınmasa	tanınmasak	tanınmasanız	tanınmasalar
	perfective		tanınmasaydım	tanınmasaydın	tanınmasaydı	tanınmasaydık	tanınmasaydınız	tanınmasaydılar
optative			tanınmayayım	tanınmayasın	tanınmaya	tanınmayalım	tanınmayasınız	tanınmayalar
progressive			tanınmamaktayım	tanınmamaktasın	tanınmamakta	tanınmamaktayız	tanınmamaktasınız	tanınmamaktalar
necessitative			tanınmamalıyım	tanınmamalısın	tanınmamalı	tanınmamalıyız	tanınmamalısınız	tanınmamalılar
imperative				tanınma	tanınmasın		tanınmayın	tanınmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	tanınmaz mıyım?	tanınmaz mısın?	tanınmaz mı?	tanınmaz mıyız?	tanınmaz mısınız?	tanınmazlar mı?
		imperfective	tanınmıyor muyum?	tanınmıyor musun?	tanınmıyor mu?	tanınmıyor muyuz?	tanınmıyor musunuz?	tanınmıyorlar mı?
	past	perfective	tanınmadım mı?	tanınmadın mı?	tanınmadı mı?	tanınmadık mı?	tanınmadınız mı?	tanınmadılar mı?
		imperfective	tanınmıyor muydum?	tanınmıyor muydun?	tanınmıyor muydu?	tanınmıyor muyduk?	tanınmıyor muydunuz?	tanınmıyorlar mıydı?
	future		tanınmayacak mıyım?	tanınmayacak mısın?	tanınmayacak mı?	tanınmayacak mıyız?	tanınmayacak mısınız?	tanınmayacaklar mı?
inferential	perfective		tanınmamış mıyım?	tanınmamış mısın?	tanınmamış mı?	tanınmamış mıyız?	tanınmamış mısınız?	tanınmamışlar mı?
	aorist		tanınmaz mıymışım?	tanınmaz mıymışsın?	tanınmaz mıymış?	tanınmaz mıymışız?	tanınmaz mıymışsınız?	tanınmazlar mıymış?
	imperfective		tanınmıyor muymuşum?	tanınmıyor muymuşsun?	tanınmıyor muymuş?	tanınmıyor muymuşuz?	tanınmıyor muymuşsunuz?	tanınmıyorlar mıymış?
conditional	simple		tanınmasam mı?	tanınmasan mı?	tanınmasa mı?	tanınmasak mı?	tanınmasanız mı?	tanınmasalar mı?
	perfective		tanınmasa mıydım?	tanınmasa mıydın?	tanınmasa mıydı?	tanınmasa mıydık?	tanınmasa mıydınız?	tanınmasalar mıydı?
progressive			tanınmamakta mıyım?	tanınmamakta mısın?	tanınmamakta mı?	tanınmamakta mıyız?	tanınmamakta mısınız?	tanınmamaktalar mı?
necessitative			tanınmamalı mıyım?	tanınmamalı mısın?	tanınmamalı mı?	tanınmamalı mıyız?	tanınmamalı mısınız?	tanınmamalılar mı?

References

• “tanınmak”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu