gözüyle bakmak

Turkish

Verb

gözüyle bakmak (third-person singular simple present gözüyle bakar)

1. to regard as, to consider
2. to look at from the point of view of

Conjugation

Conjugation of gözüyle bakmak (aorist in -V²r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			gözüyle bakmak
impersonal participle	imperfective		gözüyle bakan
	perfective		gözüyle bakmış
	prospective		gözüyle bakacak
personal participle	non-prospective		gözüyle baktığım	gözüyle baktığın	gözüyle baktığı	gözüyle baktığımız	gözüyle baktığınız	gözüyle baktıkları
	prospective		gözüyle bakacağım	gözüyle bakacağın	gözüyle bakacağı	gözüyle bakacağımız	gözüyle bakacağınız	gözüyle bakacakları
verbal noun			gözüyle bakma
way of doing			gözüyle bakış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	gözüyle bakarım	gözüyle bakarsın	gözüyle bakar	gözüyle bakarız	gözüyle bakarsınız	gözüyle bakarlar
		imperfective	gözüyle bakıyorum	gözüyle bakıyorsun	gözüyle bakıyor	gözüyle bakıyoruz	gözüyle bakıyorsunuz	gözüyle bakıyorlar
	past	perfective	gözüyle baktım	gözüyle baktın	gözüyle baktı	gözüyle baktık	gözüyle baktınız	gözüyle baktılar
		imperfective	gözüyle bakıyordum	gözüyle bakıyordun	gözüyle bakıyordu	gözüyle bakıyorduk	gözüyle bakıyordunuz	gözüyle bakıyorlardı (or gözüyle bakıyordular)
	future		gözüyle bakacağım	gözüyle bakacaksın	gözüyle bakacak	gözüyle bakacağız	gözüyle bakacaksınız	gözüyle bakacaklar
inferential	perfective		gözüyle bakmışım	gözüyle bakmışsın	gözüyle bakmış	gözüyle bakmışız	gözüyle bakmışsınız	gözüyle bakmışlar
	aorist		gözüyle bakarmışım	gözüyle bakarmışsın	gözüyle bakarmış	gözüyle bakarmışız	gözüyle bakarmışsınız	gözüyle bakarlarmış (or gözüyle bakarmışlar)
	imperfective		gözüyle bakıyormuşum	gözüyle bakıyormuşsun	gözüyle bakıyormuş	gözüyle bakıyormuşuz	gözüyle bakıyormuşsunuz	gözüyle bakıyorlarmış
conditional	simple		gözüyle baksam	gözüyle baksan	gözüyle baksa	gözüyle baksak	gözüyle baksanız	gözüyle baksalar
	perfective		gözüyle baksaydım	gözüyle baksaydın	gözüyle baksaydı	gözüyle baksaydık	gözüyle baksaydınız	gözüyle baksaydılar
optative			gözüyle bakayım	gözüyle bakasın	gözüyle baka	gözüyle bakalım	gözüyle bakasınız	gözüyle bakalar
progressive			gözüyle bakmaktayım	gözüyle bakmaktasın	gözüyle bakmakta	gözüyle bakmaktayız	gözüyle bakmaktasınız	gözüyle bakmaktalar
necessitative			gözüyle bakmalıyım	gözüyle bakmalısın	gözüyle bakmalı	gözüyle bakmalıyız	gözüyle bakmalısınız	gözüyle bakmalılar
imperative				gözüyle bak	gözüyle baksın		gözüyle bakın	gözüyle baksınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	gözüyle bakar mıyım?	gözüyle bakar mısın?	gözüyle bakar mı?	gözüyle bakar mıyız?	gözüyle bakar mısınız?	gözüyle bakarlar mı?
		imperfective	gözüyle bakıyor muyum?	gözüyle bakıyor musun?	gözüyle bakıyor mu?	gözüyle bakıyor muyuz?	gözüyle bakıyor musunuz?	gözüyle bakıyorlar mı?
	past	perfective	gözüyle baktım mı?	gözüyle baktın mı?	gözüyle baktı mı?	gözüyle baktık mı?	gözüyle baktınız mı?	gözüyle baktılar mı?
		imperfective	gözüyle bakıyor muydum?	gözüyle bakıyor muydun?	gözüyle bakıyor muydu?	gözüyle bakıyor muyduk?	gözüyle bakıyor muydunuz?	gözüyle bakıyorlar mıydı?
	future		gözüyle bakacak mıyım?	gözüyle bakacak mısın?	gözüyle bakacak mı?	gözüyle bakacak mıyız?	gözüyle bakacak mısınız?	gözüyle bakacaklar mı?
inferential	perfective		gözüyle bakmış mıyım?	gözüyle bakmış mısın?	gözüyle bakmış mı?	gözüyle bakmış mıyız?	gözüyle bakmış mısınız?	gözüyle bakmışlar mı?
	aorist		gözüyle bakar mıymışım?	gözüyle bakar mıymışsın?	gözüyle bakar mıymış?	gözüyle bakar mıymışız?	gözüyle bakar mıymışsınız?	gözüyle bakarlar mıymış?
	imperfective		gözüyle bakıyor muymuşum?	gözüyle bakıyor muymuşsun?	gözüyle bakıyor muymuş?	gözüyle bakıyor muymuşuz?	gözüyle bakıyor muymuşsunuz?	gözüyle bakıyorlar mıymış?
conditional	simple		gözüyle baksam mı?	gözüyle baksan mı?	gözüyle baksa mı?	gözüyle baksak mı?	gözüyle baksanız mı?	gözüyle baksalar mı?
	perfective		gözüyle baksa mıydım?	gözüyle baksa mıydın?	gözüyle baksa mıydı?	gözüyle baksa mıydık?	gözüyle baksa mıydınız?	gözüyle baksalar mıydı?
progressive			gözüyle bakmakta mıyım?	gözüyle bakmakta mısın?	gözüyle bakmakta mı?	gözüyle bakmakta mıyız?	gözüyle bakmakta mısınız?	gözüyle bakmaktalar mı?
necessitative			gözüyle bakmalı mıyım?	gözüyle bakmalı mısın?	gözüyle bakmalı mı?	gözüyle bakmalı mıyız?	gözüyle bakmalı mısınız?	gözüyle bakmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			gözüyle bakmamak
impersonal participle	imperfective		gözüyle bakmayan
	perfective		gözüyle bakmamış
	prospective		gözüyle bakmayacak
personal participle	non-prospective		gözüyle bakmadığım	gözüyle bakmadığın	gözüyle bakmadığı	gözüyle bakmadığımız	gözüyle bakmadığınız	gözüyle bakmadıkları
	prospective		gözüyle bakmayacağım	gözüyle bakmayacağın	gözüyle bakmayacağı	gözüyle bakmayacağımız	gözüyle bakmayacağınız	gözüyle bakmayacakları
verbal noun			gözüyle bakmama
way of doing			gözüyle bakmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	gözüyle bakmam	gözüyle bakmazsın	gözüyle bakmaz	gözüyle bakmayız	gözüyle bakmazsınız	gözüyle bakmazlar
		imperfective	gözüyle bakmıyorum	gözüyle bakmıyorsun	gözüyle bakmıyor	gözüyle bakmıyoruz	gözüyle bakmıyorsunuz	gözüyle bakmıyorlar
	past	perfective	gözüyle bakmadım	gözüyle bakmadın	gözüyle bakmadı	gözüyle bakmadık	gözüyle bakmadınız	gözüyle bakmadılar
		imperfective	gözüyle bakmıyordum	gözüyle bakmıyordun	gözüyle bakmıyordu	gözüyle bakmıyorduk	gözüyle bakmıyordunuz	gözüyle bakmıyorlardı
	future		gözüyle bakmayacağım	gözüyle bakmayacaksın	gözüyle bakmayacak	gözüyle bakmayacağız	gözüyle bakmayacaksınız	gözüyle bakmayacaklar
inferential	perfective		gözüyle bakmamışım	gözüyle bakmamışsın	gözüyle bakmamış	gözüyle bakmamışız	gözüyle bakmamışsınız	gözüyle bakmamışlar
	aorist		gözüyle bakmazmışım	gözüyle bakmazmışsın	gözüyle bakmazmış	gözüyle bakmazmışız	gözüyle bakmazmışsınız	gözüyle bakmazlarmış
	imperfective		gözüyle bakmıyormuşum	gözüyle bakmıyormuşsun	gözüyle bakmıyormuş	gözüyle bakmıyormuşuz	gözüyle bakmıyormuşsunuz	gözüyle bakmıyorlarmış
conditional	simple		gözüyle bakmasam	gözüyle bakmasan	gözüyle bakmasa	gözüyle bakmasak	gözüyle bakmasanız	gözüyle bakmasalar
	perfective		gözüyle bakmasaydım	gözüyle bakmasaydın	gözüyle bakmasaydı	gözüyle bakmasaydık	gözüyle bakmasaydınız	gözüyle bakmasaydılar
optative			gözüyle bakmayayım	gözüyle bakmayasın	gözüyle bakmaya	gözüyle bakmayalım	gözüyle bakmayasınız	gözüyle bakmayalar
progressive			gözüyle bakmamaktayım	gözüyle bakmamaktasın	gözüyle bakmamakta	gözüyle bakmamaktayız	gözüyle bakmamaktasınız	gözüyle bakmamaktalar
necessitative			gözüyle bakmamalıyım	gözüyle bakmamalısın	gözüyle bakmamalı	gözüyle bakmamalıyız	gözüyle bakmamalısınız	gözüyle bakmamalılar
imperative				gözüyle bakma	gözüyle bakmasın		gözüyle bakmayın	gözüyle bakmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	gözüyle bakmaz mıyım?	gözüyle bakmaz mısın?	gözüyle bakmaz mı?	gözüyle bakmaz mıyız?	gözüyle bakmaz mısınız?	gözüyle bakmazlar mı?
		imperfective	gözüyle bakmıyor muyum?	gözüyle bakmıyor musun?	gözüyle bakmıyor mu?	gözüyle bakmıyor muyuz?	gözüyle bakmıyor musunuz?	gözüyle bakmıyorlar mı?
	past	perfective	gözüyle bakmadım mı?	gözüyle bakmadın mı?	gözüyle bakmadı mı?	gözüyle bakmadık mı?	gözüyle bakmadınız mı?	gözüyle bakmadılar mı?
		imperfective	gözüyle bakmıyor muydum?	gözüyle bakmıyor muydun?	gözüyle bakmıyor muydu?	gözüyle bakmıyor muyduk?	gözüyle bakmıyor muydunuz?	gözüyle bakmıyorlar mıydı?
	future		gözüyle bakmayacak mıyım?	gözüyle bakmayacak mısın?	gözüyle bakmayacak mı?	gözüyle bakmayacak mıyız?	gözüyle bakmayacak mısınız?	gözüyle bakmayacaklar mı?
inferential	perfective		gözüyle bakmamış mıyım?	gözüyle bakmamış mısın?	gözüyle bakmamış mı?	gözüyle bakmamış mıyız?	gözüyle bakmamış mısınız?	gözüyle bakmamışlar mı?
	aorist		gözüyle bakmaz mıymışım?	gözüyle bakmaz mıymışsın?	gözüyle bakmaz mıymış?	gözüyle bakmaz mıymışız?	gözüyle bakmaz mıymışsınız?	gözüyle bakmazlar mıymış?
	imperfective		gözüyle bakmıyor muymuşum?	gözüyle bakmıyor muymuşsun?	gözüyle bakmıyor muymuş?	gözüyle bakmıyor muymuşuz?	gözüyle bakmıyor muymuşsunuz?	gözüyle bakmıyorlar mıymış?
conditional	simple		gözüyle bakmasam mı?	gözüyle bakmasan mı?	gözüyle bakmasa mı?	gözüyle bakmasak mı?	gözüyle bakmasanız mı?	gözüyle bakmasalar mı?
	perfective		gözüyle bakmasa mıydım?	gözüyle bakmasa mıydın?	gözüyle bakmasa mıydı?	gözüyle bakmasa mıydık?	gözüyle bakmasa mıydınız?	gözüyle bakmasalar mıydı?
progressive			gözüyle bakmamakta mıyım?	gözüyle bakmamakta mısın?	gözüyle bakmamakta mı?	gözüyle bakmamakta mıyız?	gözüyle bakmamakta mısınız?	gözüyle bakmamaktalar mı?
necessitative			gözüyle bakmamalı mıyım?	gözüyle bakmamalı mısın?	gözüyle bakmamalı mı?	gözüyle bakmamalı mıyız?	gözüyle bakmamalı mısınız?	gözüyle bakmamalılar mı?

References

• Ayverdi, İlhan (2010) “göz”, in Misalli Büyük Türkçe Sözlük, a reviewed and expanded single-volume edition, Istanbul: Kubbealtı Neşriyatı