yakınlaşmak

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish یاقینلاشمق. Equivalent to yakın (“near”) +‎ -la +‎ -ş +‎ -mak. Compare Crimean Tatar yaqınlaşmaq (“to approach”).

Pronunciation

• Hyphenation: ya‧kın‧laş‧mak

Verb

yakınlaşmak (third-person singular simple present yakınlaşır)

1. (intransitive, reciprocal) to approach, to be drawn together

Conjugation

Conjugation of yakınlaşmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			yakınlaşmak
impersonal participle	imperfective		yakınlaşan
	perfective		yakınlaşmış
	prospective		yakınlaşacak
personal participle	non-prospective		yakınlaştığım	yakınlaştığın	yakınlaştığı	yakınlaştığımız	yakınlaştığınız	yakınlaştıkları
	prospective		yakınlaşacağım	yakınlaşacağın	yakınlaşacağı	yakınlaşacağımız	yakınlaşacağınız	yakınlaşacakları
verbal noun			yakınlaşma
way of doing			yakınlaşış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	yakınlaşırım	yakınlaşırsın	yakınlaşır	yakınlaşırız	yakınlaşırsınız	yakınlaşırlar
		imperfective	yakınlaşıyorum	yakınlaşıyorsun	yakınlaşıyor	yakınlaşıyoruz	yakınlaşıyorsunuz	yakınlaşıyorlar
	past	perfective	yakınlaştım	yakınlaştın	yakınlaştı	yakınlaştık	yakınlaştınız	yakınlaştılar
		imperfective	yakınlaşıyordum	yakınlaşıyordun	yakınlaşıyordu	yakınlaşıyorduk	yakınlaşıyordunuz	yakınlaşıyorlardı (or yakınlaşıyordular)
	future		yakınlaşacağım	yakınlaşacaksın	yakınlaşacak	yakınlaşacağız	yakınlaşacaksınız	yakınlaşacaklar
inferential	perfective		yakınlaşmışım	yakınlaşmışsın	yakınlaşmış	yakınlaşmışız	yakınlaşmışsınız	yakınlaşmışlar
	aorist		yakınlaşırmışım	yakınlaşırmışsın	yakınlaşırmış	yakınlaşırmışız	yakınlaşırmışsınız	yakınlaşırlarmış (or yakınlaşırmışlar)
	imperfective		yakınlaşıyormuşum	yakınlaşıyormuşsun	yakınlaşıyormuş	yakınlaşıyormuşuz	yakınlaşıyormuşsunuz	yakınlaşıyorlarmış
conditional	simple		yakınlaşsam	yakınlaşsan	yakınlaşsa	yakınlaşsak	yakınlaşsanız	yakınlaşsalar
	perfective		yakınlaşsaydım	yakınlaşsaydın	yakınlaşsaydı	yakınlaşsaydık	yakınlaşsaydınız	yakınlaşsaydılar
optative			yakınlaşayım	yakınlaşasın	yakınlaşa	yakınlaşalım	yakınlaşasınız	yakınlaşalar
progressive			yakınlaşmaktayım	yakınlaşmaktasın	yakınlaşmakta	yakınlaşmaktayız	yakınlaşmaktasınız	yakınlaşmaktalar
necessitative			yakınlaşmalıyım	yakınlaşmalısın	yakınlaşmalı	yakınlaşmalıyız	yakınlaşmalısınız	yakınlaşmalılar
imperative				yakınlaş	yakınlaşsın		yakınlaşın	yakınlaşsınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	yakınlaşır mıyım?	yakınlaşır mısın?	yakınlaşır mı?	yakınlaşır mıyız?	yakınlaşır mısınız?	yakınlaşırlar mı?
		imperfective	yakınlaşıyor muyum?	yakınlaşıyor musun?	yakınlaşıyor mu?	yakınlaşıyor muyuz?	yakınlaşıyor musunuz?	yakınlaşıyorlar mı?
	past	perfective	yakınlaştım mı?	yakınlaştın mı?	yakınlaştı mı?	yakınlaştık mı?	yakınlaştınız mı?	yakınlaştılar mı?
		imperfective	yakınlaşıyor muydum?	yakınlaşıyor muydun?	yakınlaşıyor muydu?	yakınlaşıyor muyduk?	yakınlaşıyor muydunuz?	yakınlaşıyorlar mıydı?
	future		yakınlaşacak mıyım?	yakınlaşacak mısın?	yakınlaşacak mı?	yakınlaşacak mıyız?	yakınlaşacak mısınız?	yakınlaşacaklar mı?
inferential	perfective		yakınlaşmış mıyım?	yakınlaşmış mısın?	yakınlaşmış mı?	yakınlaşmış mıyız?	yakınlaşmış mısınız?	yakınlaşmışlar mı?
	aorist		yakınlaşır mıymışım?	yakınlaşır mıymışsın?	yakınlaşır mıymış?	yakınlaşır mıymışız?	yakınlaşır mıymışsınız?	yakınlaşırlar mıymış?
	imperfective		yakınlaşıyor muymuşum?	yakınlaşıyor muymuşsun?	yakınlaşıyor muymuş?	yakınlaşıyor muymuşuz?	yakınlaşıyor muymuşsunuz?	yakınlaşıyorlar mıymış?
conditional	simple		yakınlaşsam mı?	yakınlaşsan mı?	yakınlaşsa mı?	yakınlaşsak mı?	yakınlaşsanız mı?	yakınlaşsalar mı?
	perfective		yakınlaşsa mıydım?	yakınlaşsa mıydın?	yakınlaşsa mıydı?	yakınlaşsa mıydık?	yakınlaşsa mıydınız?	yakınlaşsalar mıydı?
progressive			yakınlaşmakta mıyım?	yakınlaşmakta mısın?	yakınlaşmakta mı?	yakınlaşmakta mıyız?	yakınlaşmakta mısınız?	yakınlaşmaktalar mı?
necessitative			yakınlaşmalı mıyım?	yakınlaşmalı mısın?	yakınlaşmalı mı?	yakınlaşmalı mıyız?	yakınlaşmalı mısınız?	yakınlaşmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			yakınlaşmamak
impersonal participle	imperfective		yakınlaşmayan
	perfective		yakınlaşmamış
	prospective		yakınlaşmayacak
personal participle	non-prospective		yakınlaşmadığım	yakınlaşmadığın	yakınlaşmadığı	yakınlaşmadığımız	yakınlaşmadığınız	yakınlaşmadıkları
	prospective		yakınlaşmayacağım	yakınlaşmayacağın	yakınlaşmayacağı	yakınlaşmayacağımız	yakınlaşmayacağınız	yakınlaşmayacakları
verbal noun			yakınlaşmama
way of doing			yakınlaşmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	yakınlaşmam	yakınlaşmazsın	yakınlaşmaz	yakınlaşmayız	yakınlaşmazsınız	yakınlaşmazlar
		imperfective	yakınlaşmıyorum	yakınlaşmıyorsun	yakınlaşmıyor	yakınlaşmıyoruz	yakınlaşmıyorsunuz	yakınlaşmıyorlar
	past	perfective	yakınlaşmadım	yakınlaşmadın	yakınlaşmadı	yakınlaşmadık	yakınlaşmadınız	yakınlaşmadılar
		imperfective	yakınlaşmıyordum	yakınlaşmıyordun	yakınlaşmıyordu	yakınlaşmıyorduk	yakınlaşmıyordunuz	yakınlaşmıyorlardı
	future		yakınlaşmayacağım	yakınlaşmayacaksın	yakınlaşmayacak	yakınlaşmayacağız	yakınlaşmayacaksınız	yakınlaşmayacaklar
inferential	perfective		yakınlaşmamışım	yakınlaşmamışsın	yakınlaşmamış	yakınlaşmamışız	yakınlaşmamışsınız	yakınlaşmamışlar
	aorist		yakınlaşmazmışım	yakınlaşmazmışsın	yakınlaşmazmış	yakınlaşmazmışız	yakınlaşmazmışsınız	yakınlaşmazlarmış
	imperfective		yakınlaşmıyormuşum	yakınlaşmıyormuşsun	yakınlaşmıyormuş	yakınlaşmıyormuşuz	yakınlaşmıyormuşsunuz	yakınlaşmıyorlarmış
conditional	simple		yakınlaşmasam	yakınlaşmasan	yakınlaşmasa	yakınlaşmasak	yakınlaşmasanız	yakınlaşmasalar
	perfective		yakınlaşmasaydım	yakınlaşmasaydın	yakınlaşmasaydı	yakınlaşmasaydık	yakınlaşmasaydınız	yakınlaşmasaydılar
optative			yakınlaşmayayım	yakınlaşmayasın	yakınlaşmaya	yakınlaşmayalım	yakınlaşmayasınız	yakınlaşmayalar
progressive			yakınlaşmamaktayım	yakınlaşmamaktasın	yakınlaşmamakta	yakınlaşmamaktayız	yakınlaşmamaktasınız	yakınlaşmamaktalar
necessitative			yakınlaşmamalıyım	yakınlaşmamalısın	yakınlaşmamalı	yakınlaşmamalıyız	yakınlaşmamalısınız	yakınlaşmamalılar
imperative				yakınlaşma	yakınlaşmasın		yakınlaşmayın	yakınlaşmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	yakınlaşmaz mıyım?	yakınlaşmaz mısın?	yakınlaşmaz mı?	yakınlaşmaz mıyız?	yakınlaşmaz mısınız?	yakınlaşmazlar mı?
		imperfective	yakınlaşmıyor muyum?	yakınlaşmıyor musun?	yakınlaşmıyor mu?	yakınlaşmıyor muyuz?	yakınlaşmıyor musunuz?	yakınlaşmıyorlar mı?
	past	perfective	yakınlaşmadım mı?	yakınlaşmadın mı?	yakınlaşmadı mı?	yakınlaşmadık mı?	yakınlaşmadınız mı?	yakınlaşmadılar mı?
		imperfective	yakınlaşmıyor muydum?	yakınlaşmıyor muydun?	yakınlaşmıyor muydu?	yakınlaşmıyor muyduk?	yakınlaşmıyor muydunuz?	yakınlaşmıyorlar mıydı?
	future		yakınlaşmayacak mıyım?	yakınlaşmayacak mısın?	yakınlaşmayacak mı?	yakınlaşmayacak mıyız?	yakınlaşmayacak mısınız?	yakınlaşmayacaklar mı?
inferential	perfective		yakınlaşmamış mıyım?	yakınlaşmamış mısın?	yakınlaşmamış mı?	yakınlaşmamış mıyız?	yakınlaşmamış mısınız?	yakınlaşmamışlar mı?
	aorist		yakınlaşmaz mıymışım?	yakınlaşmaz mıymışsın?	yakınlaşmaz mıymış?	yakınlaşmaz mıymışız?	yakınlaşmaz mıymışsınız?	yakınlaşmazlar mıymış?
	imperfective		yakınlaşmıyor muymuşum?	yakınlaşmıyor muymuşsun?	yakınlaşmıyor muymuş?	yakınlaşmıyor muymuşuz?	yakınlaşmıyor muymuşsunuz?	yakınlaşmıyorlar mıymış?
conditional	simple		yakınlaşmasam mı?	yakınlaşmasan mı?	yakınlaşmasa mı?	yakınlaşmasak mı?	yakınlaşmasanız mı?	yakınlaşmasalar mı?
	perfective		yakınlaşmasa mıydım?	yakınlaşmasa mıydın?	yakınlaşmasa mıydı?	yakınlaşmasa mıydık?	yakınlaşmasa mıydınız?	yakınlaşmasalar mıydı?
progressive			yakınlaşmamakta mıyım?	yakınlaşmamakta mısın?	yakınlaşmamakta mı?	yakınlaşmamakta mıyız?	yakınlaşmamakta mısınız?	yakınlaşmamaktalar mı?
necessitative			yakınlaşmamalı mıyım?	yakınlaşmamalı mısın?	yakınlaşmamalı mı?	yakınlaşmamalı mıyız?	yakınlaşmamalı mısınız?	yakınlaşmamalılar mı?

Further reading

• “yakınlaşmak”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu
• Ayverdi, İlhan (2010) “yakınlaşmak”, in Misalli Büyük Türkçe Sözlük, a reviewed and expanded single-volume edition, Istanbul: Kubbealtı Neşriyatı