açık
Gagauz
editEtymology
editOld Anatolian Turkish آچُقْ (açuq), آچِقْ (açıq), from Proto-Turkic *ačuk, from Proto-Turkic *ač-. By surface analysis, aç- (“to open”) + -ık. Compare Turkish açık, Azerbaijani açıq.
Pronunciation
editAdjective
editaçık (comparative taa açık, superlative en açık)
- open (not closed)
- kapu açık, zerä kapamadın!
- the door is open since you didn't close it!
- public
- open, bare (not covered)
- direct, frank, honest
- (color) bright, light
- açık maavi
- light blue
- (water, weather ot sky) clear, clean, transparent
- transparent, visible, evident
Derived terms
editRelated terms
editFurther reading
edit- Mavrodi M. F., editor (2019), Gagauzça-rusça sözlük: klaslar 1-4, Komrat: Gagauziya M.V. Maruneviç adına Bilim-Aaraştırma merkezi, →ISBN, page 9
- Kopuşçu M. İ. , Todorova S. A. , Kiräkova T.İ., editors (2019), Gagauzça-rusça sözlük: klaslar 5-12, Komrat: Gagauziya M.V. Maruneviç adına Bilim-Aaraştırma merkezi, →ISBN, page 9
Turkish
editEtymology
editFrom Ottoman Turkish آچق (açıḳ)[1] or آچیق (açıḳ),[2] from Proto-Turkic *ačuk (“open”), from Proto-Turkic *ač- (“to open”),[3][4] morphologically aç- + -ık.
Cognates
- Azerbaijani açıq
- Bashkir асыҡ (asıq)
- Chuvash уҫӑ (uś̬ă)
- Crimean Tatar ачыкъ, açıq
- Gagauz açık
- Karachay-Balkar ачых (açıx)
- Karaim ачых
- Karakhanid اَچُقْ (açuq)
- Kazakh ашық (aşyq)
- Khalaj هاچو, haçuq
- Krymchak ачых
- Kumyk ачыкъ (açıq)
- Kyrgyz ачык (acık)
- Nogai ашык (aşık)
- Southern Altai ачык (ačïk)
- Tatar ачык (açıq)
- Turkmen açyk
- Tuvan ажык (ajık)
- Uyghur ئوچۇق (ochuq)
- Uzbek ochiq
Pronunciation
editAdjective
editaçık (intensive apaçık)
- Open, allowing access, not shut, not closed.
- Antonym: kapalı
- (of a road) Unimpeded, unhindered or without traffic jam.
- (of a space) Unenclosed, not roofed, outdoor.
- (of a store or place of entertainment) Operating, conducting business, in business, accessible to public.
- (of a device, machine or lights) Running, working, on.
- Televizyonu kim açık bıraktı? ― Who left the television on?
- Extended, not folded or brought together.
- (of sky or weather) Clear, sunny, cloudless.
- Exposed, bare, uncovered, unclad.
- (of a woman) Not wearing a headscarf.
- (of a job position) Unfilled, available, vacant.
- Easily understandable, clear, comprehensible.
- Synonym: (colloquial) dobra
- Apparent, evident, explicit.
- Not secret, straightforward, undisguised, aboveground.
- Public, accessible to everyone.
- açık mektup ― open letter
- açık büfe ― open buffet
- (of a color) Light, light-toned, light-colored, pale.
- (of visual or written media) Displaying sexual content; explicit.
- Synonym: müstehcen
- Empty, blank.
- açık çek ― blank check
- (with dative) Receptive, tolerant, cooperative, predisposed, complying. (In a sentence it might be expressed as "açık fikirli" or as a standalone component, hence the context will exhibit the given meaning.)
- Yeniliğe açığım, diye tutturdu. ― She insists that she is open to new ideas.
- 2020, Sibel K. Türker, Öykü Sersemi (Türk Edebiyatı)[3], Can Yayınları, →ISBN:
- Hepinizin çok iyi bildiği üzere, Şiir Mavisi, bir buçuk yıl önce bir “gönüllüler ordusu” tarafından kuruldu. Kuruluş manifestomuzda derginin tamı tamına “yeni” ve açık fikirli bir dergi olduğunu belirtmiştik.
- As you all know very well, Poetry Blue was founded one and a half years ago by an "army of volunteers". In our founding manifesto, we stated that the magazine is a completely “new” and open-minded magazine.
Declension
editpredicative forms of açık
present tense | ||||
---|---|---|---|---|
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I am) | açığım | açık mıyım? | açık değilim | açık değil miyim? |
sen (you are) | açıksın | açık mısın? | açık değilsin | açık değil misin? |
o (he/she/it is) | açık / açıktır | açık mı? | açık değil | açık değil mi? |
biz (we are) | açığız | açık mıyız? | açık değiliz | açık değil miyiz? |
siz (you are) | açıksınız | açık mısınız? | açık değilsiniz | açık değil misiniz? |
onlar (they are) | açık(lar) | açık(lar) mı? | açık değil(ler) | açık değiller mi? |
past tense | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I was) | açıktım | açık mıydım? | açık değildim | açık değil miydim? |
sen (you were) | açıktın | açık mıydın? | açık değildin | açık değil miydin? |
o (he/she/it was) | açıktı | açık mıydı? | açık değildi | açık değil miydi? |
biz (we were) | açıktık | açık mıydık? | açık değildik | açık değil miydik? |
siz (you were) | açıktınız | açık mıydınız? | açık değildiniz | açık değil miydiniz? |
onlar (they were) | açıktılar | açık mıydılar? | açık değildi(ler) / değillerdi | açık değil miydiler? |
indirect past | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I was) | açıkmışım | açık mıymışım? | açık değilmişim | açık değil miymişim? |
sen (you were) | açıkmışsın | açık mıymışsın? | açık değilmişsin | açık değil miymişsin? |
o (he/she/it was) | açıkmış | açık mıymış? | açık değilmiş | açık değil miymiş? |
biz (we were) | açıkmışız | açık mıymışız? | açık değilmişiz | açık değil miymişiz? |
siz (you were) | açıkmışsınız | açık mıymışsınız? | açık değilmişsiniz | açık değil miymişsiniz? |
onlar (they were) | açıkmışlar | açık mıymışlar? | açık değilmiş(ler) / değillermiş | açık değil miymişler? |
conditional | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (if I) | açıksam | açık mıysam? | açık değilsem | açık değil miysem? |
sen (if you) | açıksan | açık mıysan? | açık değilsen | açık değil miysen? |
o (if he/she/it) | açıksa | açık mıysa? | açık değilse | açık değil miyse? |
biz (if we) | açıksak | açık mıysak? | açık değilsek | açık değil miysek? |
siz (if you) | açıksanız | açık mıysanız? | açık değilseniz | açık değil miyseniz? |
onlar (if they) | açıksalar | açık mıysalar? | açık değilseler / değillerse | açık değil miyseler? |
Noun
editaçık (definite accusative açığı, plural açıklar)
- Open space or air.
- A deficiency, negative balance; deficit.
- (often in plural) The open sea, away from the shore.
- Kınalıada açıklarında sürüklenen tekne kurtarıldı. ― The ship that was drifting off the shores of Kınalıada was rescued.
Declension
editInflection | ||
---|---|---|
Nominative | açık | |
Definite accusative | açığı | |
Singular | Plural | |
Nominative | açık | açıklar |
Definite accusative | açığı | açıkları |
Dative | açığa | açıklara |
Locative | açıkta | açıklarda |
Ablative | açıktan | açıklardan |
Genitive | açığın | açıkların |
Adverb
editaçık
Derived terms
editReferences
edit- ^ Redhouse, James W. (1890) “اچق”, in A Turkish and English Lexicon[1], Constantinople: A. H. Boyajian, page 32
- ^ Kélékian, Diran (1911) “آچیق”, in Dictionnaire turc-français[2], Constantinople: Mihran, page 9
- ^ Starostin, Sergei, Dybo, Anna, Mudrak, Oleg (2003) “*ač”, in Etymological dictionary of the Altaic languages (Handbuch der Orientalistik; VIII.8), Leiden, New York, Köln: E.J. Brill
- ^ Nişanyan, Sevan (2002–) “açık”, in Nişanyan Sözlük
Further reading
edit- “açık”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu
- Çağbayır, Yaşar (2007) “açık”, in Ötüken Türkçe Sözlük (in Turkish), Istanbul: Ötüken Neşriyat, page 98
Categories:
- Gagauz terms inherited from Old Anatolian Turkish
- Gagauz terms derived from Old Anatolian Turkish
- Gagauz terms inherited from Proto-Turkic
- Gagauz terms derived from Proto-Turkic
- Gagauz terms suffixed with -ık
- Gagauz terms with IPA pronunciation
- Gagauz lemmas
- Gagauz adjectives
- Gagauz terms with usage examples
- Turkish terms inherited from Ottoman Turkish
- Turkish terms derived from Ottoman Turkish
- Turkish terms derived from Proto-Turkic
- Turkish terms suffixed with -ik
- Turkish terms with IPA pronunciation
- Turkish terms with audio pronunciation
- Turkish lemmas
- Turkish adjectives
- Turkish terms with usage examples
- Turkish terms with quotations
- Turkish nouns
- Turkish nouns with irregular stem
- Turkish adverbs